EMEK ÖRGÜTLERİ EMPERYALİST GÜÇLERİN VE FAİZ LOBİSİNİN OYUNUNA GELMEMELİDİR
Eklenme tarihi : 30.11.-0001 00:00:00 - 1636 Okunma
                                        EMEK ÖRGÜTLERİ EMPERYALİST GÜÇLERİN VE FAİZ LOBİSİNİN OYUNUNA GELMEMELİDİR    

Gezi  Parkı eylemleri amacını aşarak illegal örgütlerin gövde gösterisine ve demokratik yollarla işbaşına gelen hükümeti antidemokratik yollarla devirme eylemine dönüşmüştür.

 

Ayrıca bu eylemler "farklılıklar zenginliğimizdir" şeklindeki demokratik birikimimize ve erdemliliğimize zarar vermeye başlamıştır. Söz konusu illegal örgütler, kamu binalarına, işyerlerine, duraklara, reklam panolarına, kamunun ve özel sektörün araçlarına zarar vermişlerdir. Daha da önemlisi bu süreçte çok sayıda vatandaşımız yaralanmış ve dört vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.  İyi niyetli çevreci örgütlerle idare arasında bir mutabakata varılmasına, yargı kararına uyulacağının deklare edilmesine rağmen eylemlerin ülkemize zarar verecek şekilde sürdürülmesini anlamakta zorluk çekiyoruz.

 

Bu eylemlerle Türkiye'nin dünyadaki imajı zedelenmiştir.  Faiz lobisinin ve uluslararası şirketlerin  başı çektiği ve destek verdiği eylemlere, Türkiye'deki emek örgütlerinin destek vermesini anlamakta güçlük çekiyoruz.

 

Bu kapsamda,  içersinde KESK'in de yer aldığı bazı emek örgütlerinin  bir günlük kamuda iş bırakma eylemini  doğru bulmuyoruz.  28 ޞubat postmodern darbe sürecinde 5'li çete olarak bilinen sivil toplum kuruluşları darbecilerin değirmenine su taşımıştır.  Bu olay demokrasi ve sivil toplum tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bugün de KESK, DİSK,  TMMOB, TTB ve TDB'nin içersinde yer aldığı beş örgüt bu eylemleriyle uluslararası darbecilerin değirmenine su taşıdıklarının farkına varmalıdırlar.

 

Bu eylem, bilerek veya bilmeyerek Türkiye'deki emeği sömürerek para kazanan faiz lobisine hizmet etme anlamına gelmektedir. Ayrıca, yüz yıldır az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri sömüren ve bu sömürüsünü devam ettirmek isteyen emperyalist ülkelerin son yıllarda yükselişe geçen Türkiye'nin bu ilerlemesini durdurmaya yönelik operasyonlarına katkı sağlamaktadır.  Memur-Sen olarak Türkiye'deki tüm sivil toplum kuruluşları ve sendikaların meşru  bir biçimde sivil itaatsizlik ve grev yapmalarını anlayışla karşılarız.

 

Ancak,  küresel sermayenin ve uluslararası güç odaklarının arkasında bulunduğu, ekonomi  ve turizm başta olmak üzere ülkemize  her alanda zarar vermeye başlayan bu eylemler meşruiyetini kaybetmiştir.  Memur-Sen olarak, rotasından çıkan, ülkemize ve milletimize ciddi maliyet oluşturan  eylemlerin daha fazla zarar oluşturmadan biran önce durdurulması çağrısında bulunuyoruz.