GÜNDOĞDU: KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜNDE MUTABAKAT SAĞLANDI
Eklenme tarihi : 30.11.-0001 00:00:00 - 1754 Okunma
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamuda kılık kıyafet özgürlüğü için topladıkları imzaların, toplumsal mutabakatın bir göstergesi olduğunu söyledi. İmzaların gereğinin yapılması için hükümet adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e teslim edildiğini söyleyen Gündoğdu, kılık kıyafet özgürlüğünün önündeki yönetmelik engeli kaldırılana kadar fiili serbestlik uygulaması başlattıklarını hatırlattı. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Kırıkkale İl Temsilciliği tarafından düzenlenen 'Medeniyet Davamız, Demokrasi Mücadelemiz ve Gençlik' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konferansta konuşan Gündoğdu, sendikal çalışmaların yanı sıra, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Memur-Sen olarak hep demokrasiden, hak ve özgürlüklerden yana olduklarını söyleyen Gündoğdu, 2002'den sonra millet iradesine karşı geliştirilen demokrasi dışı plan ve eylemlerin karşısında durduklarını kaydetti. Ayışığı, Balyoz, Sarıkız isimleriyle darbe planı yapanlar olduğu gibi, Ergenekon gibi örgütlenmelerin de bu oluşumlara destek verdiğini söyleyen Gündoğdu, "Demokrasiyi hazmedemeyen bu güçler, önce millet iradesine göz dikti. Bu planın bir parçası olarak da 27 Nisan'da muhtıra verdi. Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine müdahale etmek istedi. Ancak, gerek hükümet, gerekse milletimiz dik duruşundan taviz vermeyince, ne yapacaklarını şaşırdılar. Hükümetin ve gerçek Sivil Toplum Örgütlerinin ‘sivil muhtırasıyla’ bir oyunları daha bozuldu, vesayetin tokmağı, demokrasi düşmanlarının başına indi" şeklinde konuştu. Bu süreçte Ortak Akıl Mitingleri düzenlediklerini hatırlatan Gündoğdu, daha sonra 12 Eylül referandumunda 'toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet' dediklerini kaydetti. Referandumu TBMM'nin de anayasa yapabileceği açısından önemsediklerini söyleyen Gündoğdu, referandum sonrası kesintili eğitimin kaldırılarak 4+4+4 modeline geçilmesinin kendi başarıları olduğunu ifade etti. SENDİKACILIK, MİLLET İÇİN YAPILMALI Ülkemizde sendikacılığın kutsal ve derin devlet ile güce yanaşmalık şeklinde gerçekleştiğini, Memur-Sen'in bu anlayışı değiştirdiğini söyleyen Gündoğdu, değerler sendikacılığı yaptıklarını belirterek, "Memur-Sen olarak özelde kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini, genelde ise haksızlığa uğrayan, mağdur edilen herkesin sözcülüğünü yapmak ve yardımına koşmak için sendikacılık yapıyoruz. Bu, bizim değerlerimizin gereğidir. Arakanlı Müslümanlar orada zulüm altında inlerken, biz buna kayıtsız kalamayız. İsrail tankları Filistinli çocukları, Amerikalı Rachel Corrie'i ezerken buna sessiz kalamayız. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin feryadını duymamazlıktan, Somalili kardeşlerimizin susuzluklarını görmemezlikten gelemeyiz. Yangınından kaçanların ülkemize sığındığı Suriye'ye duyarsız olamayız" şeklinde konuştu. LAİKLİĞİN TANIMI YAPILSIN Türkiye'de laikliğin uygulanmasında bir sorun olduğunu söyleyen Gündoğdu, laikliğin dindarın dinini istediği gibi yaşamasının, ateistin ise ateistliğini açıkça ifade edebilmesinin garantisi olması gerektiğini ifade etti. Laikliğin yıllardır dindarları dövmenin sopası olarak kullanıldığını söyleyen Ahmet Gündoğdu, "Sütçü İmam'ın torunları başörtüsünden dolayı üniversitesinden atılırken, aynı kızlarımız Fransa'da başörtüleriyle okullarını bitirdi. Laiklik adı altında dindarları dövmekten vazgeçilsin" dedi. KILIK KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ Kamu görevlilerinin darbe dönemi kılık kıyafet yönetmeliği ile özgürlüklerinin engellendiğini söyleyen Ahmet Gündoğdu, kılık-kıyafet serbestisi için 'Özgürlük İçin 10 Milyon İmza' adıyla bir imza kampanyası düzenlediklerini hatırlattı. Toplanan imzaların 12 milyon 300 bine ulaştığını ve gereğinin yapılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e teslim ettiklerini de belirten Gündoğdu, bu süreçte diğer konfederasyon ve sendikaların tavırlarını da eleştirdi. YÖNETMELİĞE UYMAMAK BAŞKALDIRI DEĞİL, BOYUN EĞMEMEKTİR Hükümetten, topladıkları 12 milyon 300 bin dilekçeyi işleme koymasını beklediklerini dile getiren Ahmet Gündoğdu, “Bilimsellikte özgürlüğe karşı çıkmak yoktur. Laiklik, başı açık olmanın ve başı örtülü olmanın teminatıdır. ‘yönetmeliği tanımıyoruz’ deyince suç işlediğimizi düşünenler varsa, Anayasa’ya aykırı yönetmeliği tanımamak suç değil, erdemdir. Bu bir başkaldırı değildir, baş eğmemek, boyun eğmemektir. Onlarca yıldır erkekler için bir şapka kanunu var ama buna uyan yok. Biz evrensel hukuka, Anayasa’ya ve yasalara uygun bir eylem başlattık” şeklinde konuştu. HADDİ BİLDİRİLEN KAVAKÇI, BELÇİKA'DA AYAKTA ALKIŞLANIYOR Memur-Sen olarak evrensel hukuka, anayasaya ve yasalara uygun bir eylem başlattıklarını da belirten Gündoğdu, "Hükümetten beklentimiz, 12 milyon 300 bin dilekçemizi işleme koymasıdır. İster koysun, ister koymasın. Biz Pazartesi günü bu eylemi başlattık. Mevzuat arkamızdan ister gelsin, ister gelmesin, sonuna kadar bu hakkı kullanmaya devam edeceğiz. Başörtüsünden dolayı ülkemizde haddi bildirilen Merve Kavakçı, Belçika Meclisi'nde ayakta alkışlanıyor. Bosna-Hersek'te başörtülü belediye başkanı var. Biz hala kadınların ne giydiğine, erkeklerin kravatlı olup olmadığına bakıyoruz. Toplum mühendisliğinden, kaportaya bakarak memur tanımlama hastalıklarından kurtularak, üretilen işlere bakılmasına geçilmesi lazım. Normalleşmek lazım. Bu normalleşmenin bir adımıdır. Buradan CHP'li Hüseyin Aygün'e çağrıda bulunmak istiyorum. Demokrasi evrensel hukuku içselleştirmeyi gerektirir. Dağdaki teröriste iyi çocuklar deyip de bu milletin değerlerine dil uzatmak milletvekili de olsa kimsenin haddi değildir. Milletten oy aldığını hatırlayarak meclisin ruhuna uygun hareket etmesi daha sağlıklı olur. Aksi takdirde özgürlüklerle kavgalı olanların gittiği yere doğru yolcuğunu devam ettirecektir" dedi. TOPLUMSAL MUTABAKAT OLUŞTU Sahibi oldukları ideolojinin temsilcilerinden korktukları için yasakları savunmak zorunda kalan sendika ve konfederasyonlar olduğunu da söyleyen Gündoğdu, "Topladığımız imzalar, toplumsal mutabakatı ortaya koymuştur. İmzalarımızı teslim ederken, 18 Mart'a kadar süre vermiştik. Bu tarihe kadar darbe dönemi yönetmelik kaldırılmadığı için Memur-Sen ve bağlı sendikalarımız olarak 18 Mart'tan itibaren işyerlerimize serbest kıyafetle gitme kararı aldık. Bu, Memur-Sen'in eylemidir. Ancak gördük ki, diğer konfederasyonların üyeleri de bizim kampanyamıza katıldılar. Memur-Sen'in özgürlükçü tavrından korkan bir konfederasyon, sadece bir hizmet kolunda serbest kıyafet eylem kararı aldı. Diğer hizmet kollarında görev yapan kamu görevlilerinin özgürlüğü hak etmediklerini mi düşünüyorlarğ Üye kaybetmekten korkularak yapılmış olsa bile, aldıkları eylem kararını, tüm hizmet kollarında gerçekleştirmelerini beklerdik" ifadelerini kullandı. Memur-Sen olarak talep ettikleri bazı konuların, Kamu-Sen'e bağlı bazı sendikalar tarafından, "Memur-Sen’den akıllara durgunluk veren açıklamalar" şeklinde eleştirildiğini söyleyen Gündoğdu, talep ettikleri konuların; "Ötekileştirmeyen bir Anayasa (Laiklik), benim vatanım, benim bayrağım diyenler kadar, benim Anayasam da diyebilmeli. Milletin değerlerini koruyan, Cumhuriyet ve Demokrasi dengesini kuran bir Anayasa, Milli güvenlik dersinin kaldırılması, din eğitimi (Kur-an ve Siyer dersleri), karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması, andımızın kaldırılması ve isteyenler için namaz kılabilecekleri yer tahsisi"olduğunu, bugün de birçoğu hayata geçen bu taleplerinin arkasında olduklarını vurguladı. PROVOKASYONA GELMEMELİYİZ Adalet Bakanlığı ve Ak Parti Genel Merkezi'ne düzenlenen saldırıları da değerlendiren Gündoğdu, hukuk kurallarına aykırı davranan terör örgütü elemanlarının hukuk karşısında hesap vereceğini, kanla beslenen ve yapısında kin olan toplumların tarihten yok olmaya mahkûm olduğunu vurguladı. Şehit aileleri ve gazilerin onurunu kırmadan; ‘Kardeşlik Projesi’nin devam etmesi gerektiğini dile getiren Gündoğdu, terör örgütünün anayasa ve ülkenin gelişmişliğine vereceği zararların önüne geçilmesi ve bu konuda vatandaşların provokasyona gelmesi gerektiğini ifade etti. HER KESİMİ KAPSAYAN BİR ANAYASA İSTİYORUZ Demokratik bir anayasanın hazırlanmasının önemli olacağını ve bu anayasanın her kesimi kucaklaması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, “Demokratik ve anayasal atılımların bir an önce gerçekleştirilmesi gerekiyor. Herkesi, her kesimi içeren kapsamlı bir anayasa bekliyor ve istiyoruz. Dileğimiz bu yönde. Genel seçimde dört parti de anayasada düzenli bir değişiklik istiyor, yine milletimiz eski düzene dayalı anayasadaki bazı maddelerin kaldırılmasını ve daha özgür bir anayasa sistemi ile ülkenin yönetilmesini istiyor. Bunlar milli egemenliği ve laikliği benimseyen global ülkelerin eşit ve paydaş haklarının başında geliyor. Hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde yargının daha da güçlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde yargının daha fazla güçlenmesi gerektiğini söyledi. Yeni ve sivil bir anayasa hazırlanması gerektiğini belirten Gündoğdu, “Herkesi, her kesimi kapsayan bir anayasa bekliyoruz ve istiyoruz” dedi.