MEMUR-SEN ENGELLİLER KOMİSYONU ÇALIŞAN ENGELLİLERİN SORUNLARI SEMPOZYUMU DÜZENLEDİ...
Eklenme tarihi : 30.11.-0001 00:00:00 - 1800 Okunma
MEMUR-SEN ENGELLİLER KOMİSYONU ÇALIŞAN ENGELLİLERİN SORUNLARI SEMPOZYUMU DÜZENLEDİ… Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen Engelliler Komisyonunca Ankara Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen Çalışan Engellilerin Sorunları Sempozyumu'na katıldı. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Engellilerin yönetici olmasının önü açılmalı, yöneticilikte onun birikimiyle ilgili liyakat aranmalı. Burada engellilerin idareciliğine bakışta bir engel var. Bu engelin, siyasetçiler ve bürokratlardan kalkması gerekiyor" dedi. Engelliğe, doğum öncesi kalıtımsal sorunların, akraba evliliklerinin, kan uyuşmazlığının, hamilelikte yanlış ilaç kullanımının, doğum sırasındaki sıkıntıların, ateşli hastalıkların, ev, iş ve trafik kazalarının neden olabildiğini belirten Gündoğdu, "Bunların dışında ama bunlardan daha çok sıkıntı veren bir terör belası var. Terör, mal, can, akıl, nesil emniyetini tehdit ediyor. Suçlu suçsuz, sivil asker, çocuk yaşlı, hiçbir ayrım gözetmiyor. Bütün bunlar da engelliğin çoğalmasına yol açan faktörler" diye konuştu. Terörle mücadelenin devletin, güvenlik kuvvetlerinin işi olduğunu belirten Gündoğdu, şöyle devam etti:"Ancak terör eğilimi engelleme, bataklığı kurutmada her birimizin yapması gerekenler mutlaka var. Bunun için bütün vatandaşlarına eşit yaklaşan, hukuka, eğitimde, kalkınmada 'öteki' oluşturmadan adaleti eşit dağıtan bir hukuk devletine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu ülkede yaşayan her kesim bunu istemeli. İnsanlar, seçmediği ırkından dolayı birbirinden üstün olamaz." "Üzülmemiz gereken, basiret engeli olanlar" Engelliliğin daha çok insan hatası nedeniyle meydana geldiğine işaret eden Gündoğdu, Türkiye'de 8,5 milyon engelli bulunduğunu, engellilerin yaşamını kolaylaştırmanın herkesin görevi olduğunu söyledi. Gündoğdu, "Üzülmemiz gereken engelli kardeşlerimiz değil basiret engeli olanlar. Kaostan beslenenler, illegal yapılanmalara yakınlık kurarak, bu milletin ekmeğini ve Özgürlüğünü tehdit edenler" değerlendirmesinde bulundu. Terörden geriye gazilerin, şehit yakınlarının kaldığını dile getiren Gündoğdu, "Şehit yakınlarımızın vücutta bir engelini görmüyoruz ama o gönül yarası, acı, öyle bir engel oluşturuyor ki... Bundan sonra eline kına yakıp peygamber ocağına gönderdiğimiz çocuklarımızın bir daha acı haberini duymamak için herhalde millet olarak çok daha büyük tedbirler almamız gerekiyor" dedi. Çalışan engellilerle ilgili Başbakanlığa sundukları rapordan bazı Önerileri paylaşan Gündoğdu, şunları kaydetti:"Engellilerin yönetici olmasının önü açılmalı, yöneticilikte onun birikimiyle ilgili liyakat aranmalı. Burada engellilerin idareciliğine bakışta bir engel var. Bu engelin siyasetçiler ve bürokratlardan kalkması gerekiyor. Engelli yıldız yeteneklerimize sahip çıkılmaya başlandı, bu yeterli mi bilmiyorum. Bu yeteneklerin bizi Türkiye ve dünyada temsil etmesinin önü açılmalı. Ayrıca sadece altyapının engellilere güre tahsis edilmesi değil kullanıma müsait hale getirilmesi önemli. İş yerlerinde yemekhaneye, mescide gidiş kolaylığı gibi birçok konu yeniden ele alınmalı." "Hal yolunu bulmak hepimizin görevi" Memur-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı Elvan Uğurlu da son yıllarda atılan adımlar ve önemli gelişmelere rağmen halen engelliler ve ailelerinin çok önemli sorunlar yaşadığını belirtti.Son 10 yılda devrim niteliğinde kanun ve yönetmeliler çıkarıldığını, Önemli kazanımlar elde edildiğini anlatan Uğurlu, "Kronikleşmiş sorunların bir anda çözülmesi beklenemez. Medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze inancımıza yakışır şekilde bunun hal yolunu bulmak hepimizin vazifesidir. Artık engellilerde kamuda istediği görevlere gelebilmeli. Kimse engelinden dolayı engellenmemelidir. Türkiye'nin nüfusunun yüzde 12'si engelli. Bu gerçeği yok sayamayız. Biz de ülkemize katma değer üretmek istiyoruz. Evlere hapsolmak istemiyoruz." diye konuştu. Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemelerde Önemli Mesafeler Alındı Eski Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı ve Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit de düzenlenen sempozyumda bir konuşma yaptı. Akşit, engellilerin eskiye nazaran önemli yasal düzenlemelerle toplumda kendini daha rahat ifade etme imkanına kavuştuğunu söyledi. Kendisinin bakan olduğunda engellilerin bir yasasının dahi bulunmadığını söyleyen Akşit, "Eskiden engelliler görmezden geliniyordu ya da aileler saklıyordu. Milletvekili olmadan önce ev ziyaretlerinde engellilerin evlerinden çıkamadıklarını gördük. Bu beni çok etkilemişti. Benim o güne kadar bir gözlemim olmamıştı. Bir engellinin başkasına bağımlı olarak hayatını sürdürmesi kolay değil. Bakan olduğum dönemde özürlüler yasası konusunda çok çalışmalar yaptık. Bugün her şey yapılmadı diyemeyiz ama şu bir gerçek ki 10 yıl öncesine göre çok daha iyi yerdeyiz. engellilerin yalnız başına hareket edebileceği düzenlemeler yapıldı. Yollar, kaldırımlar ve binalar düzenleme yapılıyor. Engelliler kendilerinden ürkmeden çekinmeden kendilerini ifade edebilecekler. Engeli olmak bir takdiri ilahi. Hepimiz bir engelli adayıyız. Bakan olarak önemli çalışmalara imza atma imkanı bulduğum için mutluyum. Hepimiz engelli insanlara sahip çıkmak zorundayız" dedi. Protokol konuşmalarının ardından oturum başkanlığını Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaytan'ın yaptığı sempozyum başladı. Sempozyumda, Eğitimci Cumali Can, Özel Eğitim'e Bakış konusunda değerlendirmelerde bulundu. Can, engellilerin artık toplumda farkına varılmasını ve kabul edilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Sosyolog Emrullah Emin Yılmaz ise Engellilerin Çalışma Hayatında İleşitim Sorunları konulu bir konuşma yaptı. Özellikle kamu kurumlarında ve özel sektörde engellilerin bir çok sorunla karşı karşıya kaldığının altını çizen Yılmaz, biran önce bunlara çözüm bulunmasını istedi. Engellilere de seslenen Sosyolog Yılmaz, "Kendinize ideal çizin. Kendinize güvenin. Kendinizin farkına varın" dedi. Kendisinin de bir kamu kurumunda çalıştığını ifade eden Yılmaz, yaşadığı zorlukları aktardı. Görme engelli Necmettin Yılmaz ise 26 yaşında görme yeteneğini kaybettiğini ve bugüne kadar yaşadığı bazı olaylardan örnekler sundu. Engelli olmanın hayata küsmek anlamı taşımadığının altını çizen Yılmaz, engellilere hayata sımsıkı sarılmaları önerisinde bulundu.
Konuşmaların ardından günün anısına konuşmacılara plaket takdim edildi.