Toplantının açılışında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, il temsilcileriyle 2009 toplu görüşmelerine yönelik değerlendirmelerde bulunacaklarını ve bu yılki görüşmelerde ele alınacak konuları belirleyeceklerini kaydetti.<ğxml:namespace prefix = o ns = urn:schemas-microsoft-com:office:office />
Şimdiye kadar yaptıkları çalışmalarla, bazı konulardaki taleplerinin netleştiğini söyleyen Gündoğdu, ''2008 yılı Mutabakat Metni'nde yer almasını sağladığımız ''Halen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre ödenmekte olan Ek Ödemenin, Eşit işe eşit ücret prensibine uygun olarak 2012 yılı ortasına kadar kademeli bir şekilde artırılması'' hükmü çerçevesinde, 2010 Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere ek ödeme oranlarında en düşük 15 puan olmak üzere artış istiyoruz. Ek ödeme oranındaki 15 puanlık artışın parasal karşılığı bugün itibarıyla 80 TL'dir'' şeklinde konuştu. ''Ek ödeme konusundaki talebimiz bununla sınırlı değil'' diyen Gündoğdu, ek ödemeden yararlananların kapsamının genişletilmesi, kadro, görevler ve kurumlar itibarıyla 2012 yılına kadar kamu görevlilerine verilecek ek ödemenin oranları ile sağlanacak artışların bir takvime bağlanarak belirlenmesini istedi.
Kamu görevlilerinin gelir vergisinden kaynaklanan yüklerini hafifletmek amacıyla; ücretliler için gelir vergisi oranlarının 5 puan indirimli olarak uygulanmasını ya da gelir dilimlerinin 5 puanlık indirimle gerçekleşecek kazanıma denk olacak şekilde yükseltilmesini de isteyen Gündoğdu, gelir vergisini yüzde 20 üzerinden ödeyen bir kamu çalışanının, yılın ikinci altı ayında maaş ve ücretlerine yapılan artıştan reel olarak yararlanamaması sonucunun ortaya çıktığına dikkat çekti.
Kamu Görevlilerine 600 TL Kriz Çeki
Ahmet Gündoğdu, açıkladığı ekonomik paketlerle krizin varlığını kabul eden hükümetin, krizin mağdur ettiği kesimlere yönelik uygulamalarından kamu çalışanlarının faydalanamadığını belirterek, kriz çeki taleplerini tekrarladı. Hükümetin, bu eksikliğini gidermek ve ekonomik kriz kaynaklı kayıpları telafi etmek ve krizin etkilerinden korumak amacıyla emeklileri de kapsayacak şekilde kamu çalışanlarına yılda iki kez olmak üzere 600TL tutarında Kriz Çeki verilmesini isteyen Gündoğdu, ''Kriz çekleri, harcamalar aracılığıyla piyasaya gireceğinden kamu maliyesi açısından da yük oluşturmayacaktır'' dedi.
Kalkınmada Öncelikli Bölge
Tazminatı
Üretimin sermaye ayağına yönelik olarak teşvik sistemiyle teşvik bölgeleri ve teşvik kapsamındaki illerdeki girişimciler desteklenirken kamu çalışanlarına yönelik bir teşvik sisteminin hayata geçirilmemiş olmasını sosyal adalet anlayışına ve hakkaniyete aykırı bulduklarını da belirten Memur-Sen Başkanı Gündoğdu, bu doğrultuda, kalkınmada öncelikli bölge kapsamındaki illerde görev yapan kamu görevlilerine, görev yaptıkları illerin kalkınmada öncelikli dereceleri dikkate alınarak yan ödeme tutarları ile özel hizmet tazminatlarının bir kat artırımlı olarak ödenmesi şeklinde ilave tazminat verilmesi gerektiğini ifade etti.
Toplu Sözleşme Hakkının Takipçisiyiz
''2008 yılı toplu görüşmeleri öncesinde Sayın Başbakan'ın toplu sözleşme ve grev hakkı konusunda işçi ve memurlar arasındaki ayırımı sona erdirecekleri beyanı, kamu görevlilerinin haklarının ve taleplerinin konu edileceği toplu sözleşme masasının 2009 yılından itibaren kurulacağı konusunda bize umut vermişti'' diyen Gündoğdu, siyasi iradenin lideri tarafından kamuoyuna deklare edilen vaadin yerine getirilmesinin takipçisi olacaklarını ve toplu sözleşme ve grev hakkı olmayan sendikal zemin mahkumiyetinden kurtulmak için örgütlülükten ve emekten kaynaklanan güçlerini kullanacaklarını söyledi.
HSYK= ''Hukuka Saygıyı Yıkma Kurulu'' Olmamalı
Gündemdeki konularla ilgili de açıklamalarda bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağa son şeklinin verilmesi sürecinde HSYK'nin yargı kökenli üyeleri tarafından ortaya konan tavrı, kurul kararlarının yargı denetimi dışında tutulmasıyla ulaşılmak istenen gizli amacı deşifre etmesi yönüyle önemli bulduklarını dile getirdi.
Yaşananların, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarının HSYK üyesi olmasının yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına gölge düşürdüğü yönündeki iddiaların samimiyetini sorgulamayı gerektirdiğini de dile getiren Gündoğdu, ''Hakim ve Savcıların hukukunu korumak görev ve sorumluğunda olan HSYK'nın yargı kökenli üyeleri, Kurulun ''Hukuka Saygıyı Yıkma Kurulu'' olarak isimlendirilmesini haklı kılacak tavırları terk etmelidir. Diğer taraftan yaşananların hatırlattığı asıl gerçek, HSYK kararlarının yargı denetimine tabi tutulmasıdır'' dedi.
YÖK, katsayı kararıyla Türkiye'nin normalleşmesine katkı sağlamıştır
Katsayı uygulamasının kaldırılmasının, eğitimde imkan ve fırsat eşitliğinin tesisine yönelik önemli bir adım olduğunu da söyleyen Gündoğdu, ''Katsayı kararı, sadece eğitim-öğretim özgürlüğünün gerçek anlamıyla var edilmesine kapı aralayan bir gelişme değildir. YÖK, militer vesayetin dayattığı katsayı uygulamasını kaldırmakla Türkiye'nin normalleşme sürecine de katkı sağlamıştır'' şeklinde konuştu.
''Katsayı meselesini Danıştay halleder'' görüşünü ortaya atan emekli hukukçunun emekli olmasının isabetli bir karar olduğunu bir kez daha gördüklerini dile getiren Gündoğdu, zihinlerinde var ettikleri karanlık hukukun algılarını bu ülkenin insanlarına dayatan zihniyete ve mensuplarına ise tarihin çöp sepetini gösterdi.
Gündoğdu, son olarak Doğu Türkistan ve dünyanın diğer bölgelerinde insanlığa karşı işlenen suçların ve katliamların faillerini lanetlediklerini ifade etti.