Cumhuriyet; bin yıllık devlet geleneğinin dal budak salarak güncellenmesidir. Emperyalist ve sömürgeci Batılı ülkelerin yok etmek hedefiyle giriştikleri devletin küllerinden yeniden doğuşudur. Bu kutlu doğum, aziz milletimizin canını ve malını hiçe sayan varoluş savaşıyla elde edilmiş eşsiz zaferin müşahhas halidir. 29 Ekim, milletimizin her zorlu koşulda devleti ayakta tutmak için malıyla canıyla ortaya çıkma iradesini göstermesidir. Direniş ve diriliştir.
Devletin şeklini Cumhuriyet olarak adlandıran asil ruh, 99 yıl boyunca ortaya çıkan her tehdidi, her badireyi, her yıldırma ve kuşatma girişimini boşa çıkarmıştır. Bu süre zarfında emperyalistlerin türlü desiseleri, yerli işbirlikçiler ve taşeronlar eliyle ülkemizi ve milletimizi dizginleme hevesleri her defasında kursaklarında bırakılmıştır. Bu millet, kendisine kurulan ve boşa çıkardığı oyunlara ve tuzaklara şahittir. İçeriden ve dışarıdan gelen büyük tehditlerin bertaraf edilmiş olması, milletimizin feraseti ve sarsılmaz dirayetiyle mümkün olmuştur. Bunun en önemli göstergesi, 15 Temmuz işgal girişimine karşı topyekûn ortaya konan direniş destanıdır. 15 Temmuz destanıyla FETÖ kuklasının püskürtülmesi, birlik ve beraberliğimizin, istiklal ve istikbalimizin teminatının Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet ruhunun nesilden nesile taşındığının en bariz işaretidir. Tarihe mührünü vuran bu ruh; düşmana korku salmaya, yeni zaferleri müjdelemeye ve tarih yapmaya devam etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, dün olduğu gibi bugün de insani değerleri merkeze alarak dünyada mağdurların, mazlumların en büyük hamisi, kimsesizlerin gür sesidir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm insanlık için güvenli bir adadır. Dünyanın farklı coğrafyalarında ve farklı ülkelerinde sömürüldüğü için temel ihtiyaçlara dahi ulaşamayan mazlumların umududur. Adaletin, özgürlüğün ve merhametin gür sesidir.
Bu sesin yankısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin son yıllarda dünyanın temel kriz alanlarında ağırlığını koyarak çözümler üretmesi, savaşı alevlendirmeye çalışan küresel güçlere karşı barışı büyütme çabası ve sivilleri korumaya dönük adımlarında duyulmaktadır.
Farkındayız. Yanı başımızda ortaya çıkan halk hareketlerini manipüle ederek çıkarlarını tahkim eden güçlerin coğrafyamızı ateşe vermek istediklerini görüyoruz. Karada olsun, denizde olsun oldubittilerle zenginliklerimize göz koyduklarının farkındayız. Kaynağı sömürgecilik olan refahları azaldıkça azgınlaşan emperyalist ülkelere karşı en büyük silahımız, ecdadımızın bizlere miras bıraktığı diriliş ve direniş ruhudur. Çanakkale’yi geçilmez kılan, İstiklal Harbi’nde düşman güçlerine haddini bildiren ve Cumhuriyet’i kuran ruhtur. En küçüğünden en büyüğüne, gencinden yaşlısına kadar bu ülkenin sancağı altında yaşayan herkes, aynı ruhun hamisidir.
Büyük Kültür Memur-sen ailesi olarak Cumhuriyetimizin 99. Kuruluş yılını kutluyoruz. Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile ülkemizin istiklal ve istikbal mücadelesine omuz veren, bu uğurda canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz.
