KÜLTÜR MEMUR-SEN GENEL BAŞKANI MECİT ERDOĞAN
“BU DAVALAR MİLLETİMİZİN NAMUS DAVALARIDIR”
Kültür Memur-Sen Genel Başkanımız Mecit Erdoğan 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ terör örgütlerinin yargılandığı dava öncesi basın açıklamasında bulundu.
Erdoğan “Milletimizin hakkını sonuna kadar savunacağımızı yeniden, bir kez daha ve güçlü bir dille tekrar ediyoruz. Bu davalar milletimizin namus davasıdır. 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde rol alan yediden yetmişe bütün unsurlar hak ettikleri cezaları almadan huzurlu uyumayacağız” dedi.
Kültür Memur-Sen Üyeleri Ankara Sincan Ceza ve İnfaz kurumlarında görülen 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davalara dikkat çekmek için basın toplantısı düzenlendi.
Genel Başkanımız Mecit Erdoğan yaptığı açıklamada, kanlı darbe ve işgal girişiminde 249 vatan evladının şehid, 2 bin 194 kişinin de gazi olduğunu hatırlatarak,
“Bu hain işgal ve darbe girişiminde; 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi ve 4 bine yakın silah bu millete karşı kullanıldı. Genelkurmay işgal edildi. Gazi TBMM savaş uçaklarıyla bombalandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hedef alındı. 15 Temmuz Şehidler Köprüsü tanklarla kapatıldı. Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Müdürlüğü bombalandı ve 51 polisimiz şehid oldu. Birçok stratejik kurum işgal edildi. Darbeye karşı sokaklara çıkan milletin üzerine uçaklarla, helikopterlerle, tanklarla bombalar, kurşunlar yağdırıldı. Marmaris’te kaldığı otelde Cumhurbaşkanımızın canına kast etmek için özel bir birlik gönderildi. Kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” diyen hainler, milletin kanalını TRT’yi işgal ederek darbe bildirisi okuttular” dedi.
ALGI OPERASYONLARI BERTARAF EDİLENE KADAR BURADA NÖBETTEYİZ
“Hainlerin karartmaya çalıştığı 15 Temmuz gecesi, tüm milletimizin destansı direnişiyle aydınlık bir sabaha çıkmıştır” diyen Erdoğan, “O gece bir millet yeniden ayağa kalkmıştır. Memur-Sen ve Kültür Memur-Sen olarak tüm teşkiletlarımızla darbe girişimine karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyarak mücadelesini gerçekleştirmiştir. 15 Temmuz bilincini diri tutmak amacıyla Konfederasyonumuz Memur-Sen başta olmak üzere bağlı sendikalar olarak bizler çeşitli programlar gerçekleştirdik. Onlardan bir tanesi de vatan haini FETÖ mensuplarının yargılandığı davaları takip etmektir. Meydanlarda direniş çadırları kurup nöbet tuttuk, bugün de FETÖ’nün kirli emelleri, ahlaksız stratejileri, algı operasyonları bertaraf edilene kadar burada nöbetteyiz.
Bugün Sincan’da ve çeşitli illerde görülmekte olan davalarda, Türkiye’nin darbeler tarihinin kirli parantezi kapatılacaktır. Bu davalar önemli ve stratejiktir. Biz millet olarak, bu davanın hem mağduru, hem müştekisi, hem tanığı hem de müdahiliyiz. 15 Temmuz katillerinden, hainlerinden hesap soruluduğunda şehidlerimize ve gazilerimize olan vefa borcumuzu ödeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Genel Başkanımız Mecit Erdoğan basın açıklamasında şunları söyledi:
“Satılmış FETÖ darbecilerinin mahkeme salonunda milletimizle adeta alay eden ifadelerini ibretle takip ediyoruz. Pensilvanya’daki müptezel elebaşlarından aldıkları talimat doğrultusunda savcılık ifadesinde kabul ettikleri suçlarını hâkim karşısında inkâr etmeye devam ediyorlar. Milletimizin sabrını zorlayıp davaları sulandırmaya, dava sürecini uzatmaya ve bulaştıkları suçlardan yırtmaya çalıştıklarını görüyoruz.
GÜN; BU MİLLETİN TANKINI MİLLETİN ÜSTÜNE SÜRENLERİN HESAP VERME GÜNÜDÜR
Savunmalarda sürekli ima ve iddia edilen 'Kontrollü darbe' söylemi FETÖ’nün okyanus ötesindekilerin ve onun akıl hocalarının icadıdır. Sanıkların psikolojik harp tekniği temelinde üretilmiş bu savunma taktikleri, ortak dil ve tavırları, arkasında örgütlü bir yapının varlığını gösteriyor. Maalesef, okyanus ötesindeki istihbarat merkezlerinde örülen bu psikolojik harp tekniğinin farkında olmadan taşıyıcılığını yapan, FETÖ’cü sanıklara sufle veren siyasetçiler ve medya mensuplarının varlığını üzülerek müşahede ediyoruz. Günlük siyasi tartışmalarda iktidara gol atma hevesi, beka hassasiyetinin önüne geçmemeli, medya mensupları ve siyasetçiler oyuna gelmemelidir.
Kültür Memur-Sen ve Memur-Sen olarak; 80 milyon vatan evladının geleceğine kast eden bu ihanet çetesinin yırtma girişimlerine asla müsaade etmeyeceğiz. Biz diyoruz ki gün; millete ihanet edenlerin ihanetinin cezalandırılacağı günüdür. Gün; ‘Ezin, yakın, vurun, acımayın’ diye talimatlar yağdıran apoletli teröristlere acınmayacağı gündür. Gün; bu milletin tankını milletin üstüne sürenlerin hesap verme günüdür. Gün; bu milletin uçağıyla alçaktan uçarak korku salmaya çalışan alçakların yargılanma günüdür.
Burada da gerek FETÖ ana davası gerekse de Mürted Akıncı Üssü Davası gibi onlarca davanın bir an önce neticelendirilmesi, milletimizin vicdan ve adalet duygularının daha fazla zedelenmemesi için hayati önem taşımaktadır. Asla unutulmamalıdır ki; cezasız kalan ihanet tekrarlanır. Bedeli ödetilmez ise vatana ihanet eden soysuzlar çoğalır.
Milletimizin hakkını sonuna kadar savunacağımızı yeniden, bir kez daha ve güçlü bir dille tekrar ediyoruz. Bu davalar milletimizin namus davasıdır. 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde rol alan yediden yetmişe bütün unsurlar hak ettikleri cezaları almadan huzurlu uyumayacağız. Milletimiz adına buradayız. Vatanımıza kast edenlerden hesap sormak için buradayız ve bundan sonra da burada olmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle bütün şehidlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyoruz”
YAŞASIN BAĞIMSIZ FİLİSTİN’İN BAŞKENTİ KUDÜS
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasına tepki gösteren Kültür Memur-Sen Genel Başkanımız Mecit Erdoğan,
“Son günlerde içimizin yanarak takip ettiğimiz bir konuyada değinerek Konuşmama devam edeceğim. Arkamızdaki mahkemelerde yargılanan hain FETÖ’cülerin sırtlarını dayadığı ağbabaları, işbirlikcileri ABD ve İsrail ilk kıblemiz olan Kudus’ü siyonist İsrail’in başkenti yapmak istemektedir. ABD Başkanı Trump'ın ABD İsrail Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınacağını, açıklaması yeni işgallerin yeni çatışmaların fitilini ateşledi.
Kudüs’ü Siyonist İsrail'e başkent yapma gayretini Allah'ın izniyle boşa çıkaracağız. Çünkü Kudüs İslam ümmetinin kalbidir. Kudüs varoluşumuzun ve medeniyet kodlarımızın mihengidir. Onun için Kudüs İslam'dır, İslam kalacaktır. Kudüs özgür olmadığı müddetçe Müslümanlar kendilerini asla özgür sayamaz. Kudüs'ün esaretten kurtarılması, en az Mekke'nin fethi kadar önemlidir. Kudüs ve Mescid-i Aksa bütün Müslümanların ortak davası, Ortak sorunu, ortak onurudur. Onu sahipsiz bırakmak Siyonistlerin, eli kanlı katillerin insafına terk etmek kelimenin en hafifiyle emanete ihanettir. Yaşasın bağımsız Filistin’in başkenti Kudüs” ifadelerini kullandı.