Ey şehîdoğlu şehîd! İsteme benden makber;
Sana ağûşunu açmış duruyor Peygamber!..
Çanakkale, Batı’nın İslam medeniyetinin en güçlü kalesi olan Osmanlı’yı evinde boğma ve tarih dışına atma girişimidir. Milletimizin varlık yokluk savaşıdır. Anadolu’dan, Balkanlar’dan, Irak ve Suriye başta olmak üzere tüm Müslüman beldelerden Mehmetlerin canları-kanları pahasına işgal güçlerine set olmasıdır. Bir hilal uğruna var olma bedelinin kanla ve canla ödendiği yerdir. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi;
“Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!”
Şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuş topraklarımıza göz diken işgalcilere büyük bedel ödettiğimiz mutlak bir zaferdir. Birinci Dünya Savaşı’nın en büyük cephesidir. Mazlum milletlere emperyalizmin acımasızlığını en sert şekilde uygulayan İngiltere’nin durdurulduğu noktadır. Yardım bekleyen Çarlık Rusya’nın yıkılışını haber veren zaferin adıdır. En önemlisi de milletimizin Kurtuluş Savaşı için direniş ruhu kazandığı yerdir. Dirilişin ve direnişin sönmeyen meşalesidir.
Çanakkale; dönemin emperyalist güçlerine karşı Seyit Onbaşı’ların, Yüzbaşı Hakkı Bey’lerin, Nezahat Onbaşı’ların şahıslarında varlık bulan binlerce isimsiz kahramanın yazdığı ve dünya savaşının seyrini değiştiren büyük bir destandır. Dönemin teknolojisiyle donatılmış gayrimeşru bir orduya karşı verilen kutsal mücadeleyle vatan savunmasını taçlandıran eşsiz bir zaferdir. Güç ve güçlü değil, hakka tapan bir milletin mutlak zaferi güçlü olanın haklı olamayacağı gerçeğini bütün dünyaya göstermiştir. Düşmanın bugün bile saygı duyduğu, karşısında saygıyla eğildiği bir zaferdir. Geçilmeyendir.
Büyük Türkiye’nin yolunu açan Çanakkale Zaferi 108 yıl sonra bugün de kardeş ve dost milletler için umut, emperyalist emellere sahip ülkeler için de endişe sebebidir. Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü vesilesiyle bölgemizin barış adasına dönüşmesini; mazlumların, masumların ve çaresizlerin emin olduğu bir coğrafya olmasını temenni ediyoruz. Gazilerimizi, şehitlerimizi ve bu toprakların isimsiz kahramanlarını sonsuz saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.