Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, “Meydanlarda, sokaklarda canları pahasına 15 Temmuzda eşsiz bir destan yazan milletimizin, şimdi hukuk önünde bu hain satılmış FETÖ’cülerden hesap soracak. Biz bu FETÖ davalarını milletimizin namus davası olarak görüyoruz. Vatanına açıktan ihanet eden ve gözünü kırpmadan vatan evlatlarının kanını döken bu ihanet çetesine hak ettiği ceza verilsin istiyoruz” dedi.
Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsü içerisinde görülen davaları izleyen Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, Kültür Memur-Sen Genel Başkan Yardımcıları Fahri Ekinci, Nihat Nurbaki, Ahmet Yiğitoğlu ve İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can ve Yönetim Kurulu üyeleri duruşmaların sonunda bir basın açıklaması yaptılar.
FETÖ'nün darbe girişiminde şehit olanların yakınları ve gazilere sonuna kadar sahip çıktıklarını belirten Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, 15 Temmuz'a ilişkin bütün davaların takipçisi olduklarını söyledi.
15 Temmuz’da gözü dönmüş vatan hainleri bu ülkede bir kanlı darbe ve işgal girişiminde bulunduğunu hatırlatan Mecit Erdoğan, “249 vatan evladımız o kanlı işgal gecesinde vatanımızın, milletimizin birliği ve bütünlüğü için hayatlarının baharında şehadet şerbetini içtiler. 2 bin 194 vatan evladımız ise gazilik şerefine nail oldular” diye konuştu.
Erdoğan, Memur-Sen ve Kültür Memur-Sen olarak, 15 Temmuz Şehitlerinin ve gazilerimizin emanetlerini; kendi emanetleri olarak gördüklerini belirterek şunları söyledi: “Onların davası davamızdır. Şimdi emanetlerine sahip çıkmak için buradayız. 15 Temmuzdan sonra meydanlarda nasıl nöbet tuttuysak, bu davalarında takipçisiyiz. Davamıza sahip çıkıyor, Zalimlerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz.”
Bu hain işgal ve darbe girişiminde; 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi ve 4 bine yakın silah bu millete karşı kullanıldığını hatırlatan Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, “Darbe girişimi 249 şehit, 2 bin 194 gazi bıraktı geride. Genelkurmay işgal edildi. Gazi TBMM savaş uçaklarıyla bombalandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hedef alındı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü tanklarla kapatıldı. Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Müdürlüğü bombalandı ve 51 polisimiz şehit oldu. Birçok stratejik kurum işgal edildi. Darbeye karşı sokaklara çıkan milletin üzerine uçaklarla, helikopterlerle, tanklarla bombalar, kurşunlar yağdırıldı. Marmaris’te kaldığı otelde Cumhurbaşkanımızın canına kast etmek için özel bir birlik gönderildi. Kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” diyen hainler, milletin kanalını TRT’yi işgal ederek darbe bildirisi okuttular. 15 Temmuz gecesi milletimiz, tanklara bedenlerini siper ederek durdurdu. 15 Temmuz işgal girişimi 80 milyonluk milletin gözü önünde, canlı yayınlar eşliğinde gerçekleşti. Bu açık gerçeklere karşın; Yıllardır eğitimini aldıkları takiyye, yalan, gizleme ve pişkinlik ile, Hakikati sulandırmak, Zihinleri bulandırmak, Davanın seyrini saptırmak, Darbe girişimini tartışmaya açmak, Baş hain FETÖ’yü temize çıkarmak, Zaman kazanmak amacıyla, Kontrollü darbe söylemini son derece örgütlü bir şekilde, bir plan dairesinde bunu gündeme getiriyorlar. Hakikati tüm çıplaklığına karşın ahlaksızca inkâr ediyorlar” şeklinde konuştu.
İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can, ise 15 Temmuzda yaşanan hain darbe girişiminin kabul edilemeyecek bir alçaklık ve işgal girişimi olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hain FETÖ terör örgütü 15 Temmuzda ülkemizi işgale yeltenmiş, Anadolu’nun kara yağız evlatları bu hain işgal girişimine geçit vermemiştir, hiçbir zamanda buna geçit vermeyecektir. Bizler sokakların nöbetçisi olduğumuz gibi bu günde burada görülen davaların nöbetçisiyiz. Bu hainler en ağır şekilde cezalandırılana kadar biz bu nöbetlere devam edeceğiz.”
