“Kültür Bizi Biz Yapan Değerler Bütünüdür”
Kültür Memur-Sen ailesi olarak sorumluluklarının büyük olduğunun altını çizen Erdoğan, “Biz Kültür Memur-Sen olarak; kültür ve sanat hizmet kolu sendikasıyız, kültür ve medeniyet sendikasıyız…. Kültür; bizi biz yapan değerler bütünüdür” ifadelerini kullandı. Erdoğan şöyle devam etti: “Kültürümüzün bizlere aktarılmasında ve yaşatılmasında ecdadımız nasıl önemli bir rol üstlenmiş ise bizlerde gelecek kuşaklara aktarmaktan o denli sorumluyuz. Medeniyetin kaynağı kültürdür. Bir medeniyet inşa edilecekse, köklerini, temelini kültür değerlerinden alacaktır.”
Ziya Paşa’nın, “Milli ahlak olmayan yerde, millet de, medeniyet de olmaz” sözünü hatırlatarak milli bir şuurun önemine vurgu yapan Erdoğan milli bir fikrin milli bir düşünüşün olmadığı yerde medeniyetin de olmayacağını sözlerine ekledi.
“İslam Medeniyeti Sanat Şaheserleriyle Asırlara Damga Vurmuştur”
Konuşmasına kadim medeniyetimizin sanat ve kültüre verdiği önemi hatırlatarak devam eden Erdoğan, “İslam kültür ve medeniyeti sanat ve estetiğin şaheserleriyle asırlara damgasını vurmuştur. Bilgi ve hikmetin, taşa, tuğlaya sindiği estetik harikası camiler, nağmeden gönüle dökülen musikiler, bilinçli dindarlığın ilim aşkıyla şekillendirdiği külliyeler, olabildiğince naif bir dindarlık anlayışının izini taşıyan nice mimari eserlerle kadim medeniyetimiz sanatı, bir dantel gibi arzın dört bir yanında işlenmekle kalmamış, aynı zamanda öte dünyadan inşirahlarla ruh ve gönüllerin manevi ikliminde de derin izler bırakmıştır. Şimdi o izleri yeniden hatırlamak, hatırlatmak zorundayız. Bu kadim medeniyetin sanat ve estetik anlayışını, şehirlerimize, metropollerimize, megapollerimize, topyekûn mimarimize ve cami mimarisine, bilgi, kültür ve eğitim hayatımıza yansıtılması için elimizden geleni yapmalıyız” şeklinde konuştu.
“Kültür ve Medeniyet Kodlarımız İçin Çalışıyoruz”
Kültür Memur-Sen’in 15 Mayıs 2014 tarihi itibariyle Kültür ve Sanat Hizmetleri kolunun Genel Yetkili Sendikası olduğunu hatırlatan Mecit Erdoğan, “Göreve geldiğimizden bu yana birçok projeye imza attık. Hizmet için ‘bismillah’ dediğimiz günden itibaren kendi kültür ve medeniyet kodlarımız için çalışıyoruz. Az zamanda çok iş, felsefesiyle koyulduğumuz bu yolda çok büyük mesafeler aldık, yine bu yolda hızla ilerlemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dar ve zor günlerde, nasıl Rabbimizin rahmetine ram olup zorluklarla mücadele etmiş isek, Allah’ın rahmeti, çalışanlarımızın ve milletimizin güveni ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum gücüne eriştiğimiz bugünlerde de aynı hassasiyetle, emanetin ağırlığının bilinciyle yolumuza devam ediyoruz” diyen Erdoğan, “Bu vesileyle Sendikal Mücadelemizi ‘Türkiye’nin geleceğini inşa adına erdemliler hareketi’ olarak tanımlayan merhum Akif İnan ağabeyimizi aramızdan ayrılışının 15. Yıldönümünde tekrar rahmetle anıyorum. Erdemliler hareketi yolculuğunda hizmet sendikacılığı bayrağını bize devreden hizmet kahramanlarımızı, huzurlarınızda bir kez daha hayırla yad ediyor, ebediyete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı uzun ömürler diliyorum” şeklinde konuştu.
“Hedefe Doğru Emin Adımlarla İleriliyoruz”
Mecit Erdoğan, Kültür Memur-Sen Genel Sekreteri olarak 2006 yılında sendikacılığa ilk başladığında 250-300 civarında üyelerinin olduğunu, yaptıkları çalışmalar neticesinde 15 Mayıs 2014 tarihi itibariyle; 16 bin 694 çalışandan 4 bin 515 üye sayısına ulaşmış olduklarını belirtti. Hedefe doğru emin adımlarla ilerlediklerini söyleyen Erdoğan, “ Şimdilerde ise üye sayımız 5000’ler ulaşmış durumda, hedefi 6500’e yükselterek yetkiyi pekiştirip bu yıl Ağustos ayında yapılacak Toplu Sözleşmelerde üyelerimiz ve hizmet kolumuz çalışanları için güzel kazanımlar elde etmenin mücadelesini vereceğiz” dedi.
“Sorun Değil Çözüm, Kaos Değil Huzur İstiyoruz”
“Destanlar yazma azmimizle, inancımızla ve Memur-Sen’imizle birlikte çıktığımız bu yolda çalışanlarımıza daha fazla refah, ülkemize daha fazla huzur, daha fazla demokrasi ve özgürlük; milletimize daha derin bir kardeşlik, dünya mazlumlarına daha çok destek için sendikacılık yapıyoruz” diyen Erdoğan, sorun değil çözüm, kaos değil huzur istediklerini belirtti. Emeğe değer verip, ekmeği büyütmek için mücadele ettiklerini ifade eden Erdoğan, hak olanı alabilmek, haksızlıkları bitirebilmek, mağduriyetlere son vermek için sendikacılık yaptıklarını sözlerine ekledi.
Basın Özgürlüğüne ‘Evet’ Hakarete ‘Hayır’
Kültür Memur-Sen olarak hep özgürlüklerden yana taraf olduklarına vurgu yapan Erdoğan, “İfade özgürlüğünün de bu kapsamda hep savunucusu olduk. Ancak ifade ve basın özgürlüğü adı altında kutsallarımıza ve değerlerimize hakaret edilmesine, aşağılanmasına elbette kayıtsız kalacak değiliz” dedi.
“Basın özgürlüğüne evet, ancak kutsallara hakarete hayır” diyen Erdoğan, “ kâinatın efendisi, rahmet Peygamberi, sevgililer sevgilisi Efendimiz Hz.Muhammed (S.A.V.)e hakaret edilmesini şiddetle kınıyor ve tel’in ediyorum. Böyle bir şey basın özgürlüğü olarak asla kabul edilemez. Basın özgürlüğü, başkalarının değerlerine hakaret etme hakkını vermez. Âlemlere rahmet olarak gönderilen ve son asırda, hele son yıllarda insanlığın kendisine ve onun öğretilerine, öğütlerine o kadar ihtiyaç duyduğu bir dönemde, samimiyet, barış ve kardeşlik dini İslam’ı terörle yan yana göstermeye çalışanlara asla pirim verilmemelidir” ifadelerini kullandı.
“17-25 Aralık Milletin İradesine El Koymak Amacıyla Yapıldı”
“17-25 Aralık darbe girişiminin, milletin iradesine saygı duymayanlar, vesayet ve şer odaklarıyla ortak hareket edenler gerçekleştirmiştir” diyen Genel Başkan Mecit Erdoğan, “Bu girişim son 12 yıldır vesayeti bertaraf eden bu hükümeti alaşağı etmek için kurgulanmıştır. Devlet ve milletin arasını açmak için kurgulanmış, milletin iradesini 1961 Anayasası’ndaki gibi farklı vesayet kurumlarına muhtaç etmek için yapılmıştır. Ama bu millet bu darbe girişimini de tarihin çöp kutusuna atmıştır. Millet iradesine sahip çıkmıştır. Bir kez daha millet, şer odaklarına gerekli cevabı en güzel şekilde vermiştir” dedi.
“Çözüm Süreci Kardeşliğin Yeniden İnşası Sürecidir”
Çözüm Sürecini kardeşliğin yeniden inşa süreci olarak gördüklerini söyleyen Mecit Erdoğan, “Ülkemizin 30 yılına, 30 binlere varan canına mal olmuş, milyarlarca TL kaynağının heder edilmesine yol açan terörü sona erdirecek olan Çözüm Sürecini Kardeşliğin yeniden inşası projesi olarak gördüğümüz için yürekten ve yüksek sesle destekliyoruz. Biz bu kardeşlik projesinin gerçekleşmesi için çalışırken, bunun gerçekleşmemesi için önüne set çekmek isteyen iç ve dış odaklar ortaya çıkmamaktadır” şeklinde konuştu.
Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Son 6-7 Ekim olaylarıyla Çözüm Süreci açıkça akamete uğratılmaya çalışılmıştır. Kobani bahane edilerek, Türkiye’de bir kaos ve anarşi ortamı hayata geçirilmek istenmiştir. Şükür ki bu operasyon işe yaramamış ve milletimiz Çözüm Süreci’ne, Kardeşlik Sürecine sahip çıkarak, puslu havadan rant devşirmeye çalışan provokatörlere rağbet etmemiştir.
Çözüm süreci konusunda tavrımız nettir. Bu ülkenin bin yıldır süregelen kardeşliğini pekiştirme, demokratik hak ve özgürlükleri en ideal seviyeye yükseltebilme hedefini taşıyan Çözüm Süreci, hayati bir öneme sahiptir. Çözüm süreci; terör sorunu, inanç özgürlüğü, eşit yurttaşlık olmak üzere kadim sorunların çözümüne olanak sağlayacak bir dönemi başlatmıştır. Çözüm Süreci kardeşlik sürecidir. Önemi her geçen gün daha da artan Çözüm süreci, kararlılıkla ve ortak iradeyle sürdürülmelidir. Bin yıldır bu topraklarda bir ve beraber yaşayan Anadolu insanının aslına dönüştür, özü yaşayıştır. Biz Çanakkale ruhunu yeniden tesis etmek için çözüm sürecini destekliyoruz.”
“28 Şubat Bitti”
Sözlerine 28 Şubat davasıyla devam eden Erdoğan, bin yıl sürecek denilen darbenin 10 yılda sonlandırıldığını söyledi. Bunda Memur-Sen Eski Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve büyük Memur-Sen ailesinin katkısının büyük olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Huzurunuzda bir kez daha Sayın Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu ve Büyük Memur-Sen ailesini sergilediği bu onurlu duruş, verdiği öncü mücadelen dolayı kutluyorum... Şimdi yargılanma sırası 28 Şubatçılarda. Devam eden 28 Şubat davasının sahipsiz kalmamasının en büyük nedeni de Memur-Sen ailesinin sürece müdahil olması ve mağdurların haklarını savunma mücadelesindeki kararlılığındandır” şeklinde konuştu.
KÜLTÜR, SANAT VE BASIN ÖDÜLLERİ VERDİK
Sendikanın kuruluşunun 11. Yılında Genel Yetkiye ulaşması münasebetiyle KÜLTÜR SANAT VE BASIN ÖDÜLÜ töreni düzenlediklerini bildiren Erdoğan, “Bu törenle, Ajans haber dalında 2 kuruluşa, Görsel Medya dalında 6 kuruma, Yazılı Medya dalında ise 7 gazeteye ödül verdik. Konfederasyonumuz Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile 7 Güzel Adam’ın ağabeyi Memur-Sen Onursal Eşbaşkanı, edebiyatçı mütefekkir Nuri Pakdil’e ‘Onur’ ödülü verildi” ifadelerini kullandı.