Memur-Sen bünyesinde faaliyet gösteren Genç Memur-Sen’in koordinatörlüğünde, Türkiye’deki afet yönetim politikalarına gençlerin perspektifinden yenilikçi yaklaşımlar getirerek afetlere hazırlıklı bir toplum oluşturulmasına aracılık etmek amacıyla düzenlenen “Afete Hazır Türkiye: Gençlerin Gözünden Afet Politikaları” zirve toplantısı 15 Ekim 2024 tarihinde Memur-Sen Genel Merkezinde gerçekleştirildi.
Gençlerin afet bilincine ve yönetim süreçlerine aktif katılımlarını hedefleyen ve 13 Ekim’de Dünya Afet Riskini Azaltma Gününün anlam ve önemine vurgu yapmak amacıyla başlayan zirvenin kapanış toplantısına; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın başta olmak üzere, Genç Memur-Sen Başkanı Mesut Emre Balcı, Genel Başkanımız Mecit Erdoğan, Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, konfederasyon bünyesindeki sendikaların genel başkanları, yönetim kurulu üyeleri, komisyonların başkanları ile çok sayıda genç ve davetli katıldı.
Programda selamlama konuşması yapan Bakan Yerlikaya, Memur-Sen, Türkiye’nin demokrasi mücadelesindeki en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olduğuna vurgu yaparak, “Kamu çalışanlarının hak mücadelesiyle birlikte; mazlumların ve mağdurların hakkını savunan bir vicdan hareketidir. Memur-Sen’in hamurunda; fikir, düşünce, aksiyon ve erdem vardır. Zira, bu mücadelenin öncüsü, göl kenarında nehirler düşleyen, her eylemle yeniden dirilen, 7 Güzel Adamdan biri olan Mehmet Akif İnan’dır. Zor zamanlarda, imkanların kısıtlı, mücadelenin ise çetin olduğu dönemlerde kurdu bu sendikayı. Bugün ise Memur-Sen, 1 milyon 78 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu oldu. Bu çatı, ideolojik sendikacılığa karşı, erdemli sendikacılığın temsil edildiği yerdir” diye konuştu.
Yerlikaya: Memur-Sen insanlık onuruna sahip çıkıyor
Memur-Sen’in haksızlıklar karşısında hiç susmadığını ve millet vicdanını temsil ettiğini söyleyen Yerlikaya, “Evet Gazze… Yürek yangımız… İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlar, insanlığın vicdanında derin yaralar açtı. Bombalanan evler, camiler, hastaneler, yerle bir edilen okullar, şehit edilen çocuklar… Ne yazık ki bütün dünya seyirci kalıyor. Sizler, insanlık onuruna sahip çıkan bir duruş sergiliyorsunuz. Biz biliyoruz ki; dünya sussa da Türkiye susmaz, bu millet susmaz.” ifadelerini kullandı.
“Milletin derdiyle hemhal oldunuz”
Memur-Sen’in 6 Şubat Depremlerinde asrın felaketini, asrın dayanışmasına çevirdiğini ve ilk saatlerden itibaren yardıma koştuğunu hatırlatan Yerlikaya şu ifadeleri kullandı:
“İlk saatlerden itibaren, 270 kişilik Memur-Sen Arama Kurtarma ekiplerinizle enkaz altında olan kardeşlerimizin yardımına koştunuz. 71 ildeki temsilcilikleriniz vasıtasıyla bölgeye yüzlerce yardım TIR’ı gönderdiniz. Konukevi ve otellerinizi depremzedelere açtınız. ‘Türkiye Tek Yürek’ kampanyasına nakdi yardımda bulundunuz. Binlerce çadır gönderdiniz, aşevi hizmeti verdiniz. Memur-Sen Kadın Komisyonu olarak, ‘Kadınlardan Kadınlara Dayanışma Vakti’ diyerek naif bir dayanışma örneği sergilediniz. Milletimizin derdiyle hemhal oldunuz. Yaralara merhem oldunuz. Allah hepinizden razı olsun.”
“Genç Memur-Sen bu projeyle önemli bir rol üstlenmiştir”
“Afete Hazır Türkiye: Gençlerin Gözünden Afet Politikaları projesi ülkemiz için büyük önem taşımaktadır. Genç Memur-Sen de mücadelede önemli bir rol üstlenmiştir. Gençlerimizin bu alandaki duyarlılığını artırmak, geleceğimiz adına son derece önemlidir. Türkiye, bir afet ülkesidir. Bu gerçeklikten hareketle; afetlere karşı her zaman hazırlıklı olmak zorundayız. Gençlerimiz, bu süreçte önemli bir rol üstlenmişlerdir. Yedi bölgede yapılan çalıştaylar, gençlerimizin farkındalığını artırmak açısından büyük bir imkan sağlamıştır. Aynı zamanda bu projeden elde edilecek sonuçlar, bizler için de yol gösterici olacaktır” ifadelerini kullanan Yerlikaya, İçişleri Bakanlığı olarak her zaman gençlerin yanında olacağını ve afetlere hazırlık konusunda atılacak her adımı destekleyeceklerini belirtti.
Yalçın: En kötü senaryolara hazır olmalıyız
Salona hitap eden Genel Başkan Yalçın, son yıllarda dünya genelinde ve Türkiye’de yaşanan afetlerde ciddi bir artış yaşandığını kaydederek, “Bu afetlerin sadece sayısı artmıyor, yıkıcılığı da artıyor. Dünyada yaşanan seller, depremler, yangınlar nedeniyle on binlerce insan ölüyor, salgın hastalıklar, sağlık sistemlerinin çöküşü, tedarik zincirlerinin kopuşu ile birlikte korkunç tablolar oluşuyor. Bununla birlikte bütün dünyada artan savaşlar, iç çatışmalar da büyük yıkımlara neden oluyor. İşte Gazze’yi hepimiz görüyoruz. İsrail’in soykırım saldırılarında en şiddetli depremin yıkıcılığından bile daha büyük bir yıkım yaşanıyor Gazze’de. Bütün bunlar insani krizlerin oluşmasına, büyük göç dalgalarının yaşanmasına yol açarken en kötü senaryolara hazır olmanın gerekliliği de aciliyet kesbediyor.” dedi.
“Memur-Sen milletin bağrından çıkmış bir harekettir”
Türkiye hepimizin, başka Türkiye yok diyen Yalçın, şöyle devam etti:
“İşte bu salonda gördüğünüz bu gençler 6 Şubat depreminin kahramanlarındandır… Bir gönüllü ordusu olarak AFAD’a omuz verdiler, enkazlara girdiler, canları kurtardılar, ‘Sesimi duyan yok mu?’ diye yardım isteyen depremzedelerin imdadına yetiştiler. Memur-Sen medeniyetimizin ruhundan neşet etmiş, milletin bağrından çıkmış bir harekettir. Diğer tarafında dinine, diline, rengine, mezhebine, meşrebine bakmadan insanı, insanlığı, mazlumu, mağduru savunmak var. Milletten aldığımız gücü, milletimiz ve insanlık için seferber ediyoruz… Çünkü biz vefa ve vakıf medeniyetinin müntesipleriyiz.”
Konuşmasında bu ülkenin ve milletin kaynaklarını kullanan her kurumun ülkeye ve millete, insanlığa ve ümmete vefa borcu olduğu bilinciyle hareket etmesini vurgulayan Yalçın, Memur-Sen’in milletin derdiyle dertlenen, insanlığın çağrısına kulak veren, adil bir dünya, insanca yaşam için mücadele eden bir emek hareketi olduğunun altını çizdi.
“Memur-Sen, 6 Şubat Depremlerinde bir lojistik üssü oldu”
“Memur-Sen emek hareketi olmasının yanında aynı zamanda bir merhamet hareketidir” diyen Yalçın, “53 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde; tarihsel sorumluluğumuz, milletimize olan aidiyetimiz ve vefamızın, yüksek insani hassasiyetlerimizin ve erdemliler hareketi olmamızın bilinç ve sorumluluğuyla hareket ettik. Arama kurtarma ekiplerimizle, ayni ve nakdi yardımlarımızla kardeşlerimizin yardımına koştuk. 159 TIR’dan oluşan acil yardım malzemeleri ve çadırları depremin ilk gününden itibaren bölgeye ulaştırdık. Bu süreçte, Genel Merkez binamız, Memur-Sen ve bağlı sendikalarımızın il binaları adeta bir lojistik merkezi gibi çalıştı. Millete ve insanlığa vefamızın bir gereği olarak genişletmeye, derinleştirmeye, yaygınlaştırmaya, yaşadığımız çağın adil şahitleri olmaya, yeryüzünü selam yurdu kılmak için ter akıtmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Balcı: Hepimiz muhtemel bir afetzede olma bilincine sahip olmalıyız
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Balcı ise genç Memur-Sen’in gençlik çalışmalarını 81 ilde, üniversitelerdeki ADEM toplulukları aracılığıyla gerçekleştirdiğini söyleyerek, Gençlerin bulunduğu her yerde olmaya çalışıyoruz. Milletimizin ihtiyaç duyduğu her anda gençlerin en ön safta yer aldığını gördük, 6 Şubat Depremlerinde ve sonrasında müşahade ettik. Orada milletimizin derdine derman olmaya çalışan gençler vardı. Genç Memur-Sen Arama Kurtarma Ekipleri her canhıraş bir şekilde milletimizin hizmetine koştular. Afetler engelleyemediğimiz ama çeşitli tedbirlerle etkilerini en aza indirebildiğimiz vakalar. Hepimiz muhtemel bir afetzede olma bilincine sahip olmalıyız. Aslolan afetlere hazır olabilmek. Bu maksatla Ulusal Ajans desteğiyle hazırladığımız ve ülkemizin yedi coğrafi bölgesinde 7 çalıştay gerçekleştirerek afet çalışmalarını masaya yatırdık. Projeye dâhil olan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Zirve toplantısı, projeye katılan gençlere verilen sertifika ve Memur-Sen Arama Kurtarma Ankara Ekibine, PEÇ takma töreniyle sona erdi.