Kültür Memur-Sen Olağanüstü Genel Kurulunda 130 oydan 106’sını alarak güven tazeleyen Genel Başkan Mecit Erdoğan “Yeniden Büyük Türkiye ve Adil Dünya hedefimizi hayata geçirene kadar çalışacağız.” mesajını verdi.
Kültür Memur-Sen Olağanüstü Genel Kurulu 4 Aralık 2016'da Ankara’da gerçekleşti. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen delegelerin katılımıyla Bera Otel’de yapılan kongreye Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ömer Budak, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, Memur-Sen’e bağlı sendikaların yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda Kültür Memur-Sen üyeleri katıldı. Kongrenin divan başkanlığını ise Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya yaptı. 130 delegenin oy kullandığı seçimde Genel Başkan Mecit Erdoğan 106 oy ile güven tazeleyerek Kültür Memur-Sen Genel Başkanlığı’na seçildi. Kültür Memur-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: İdris Serçe, Fahri Ekinci, Nihat Nurbaki, Ahmet Yiğitoğlu. Denetim Kurulu’nda Mehmet Özdemir, Mahmut Ali Özcan, Yusuf Arslan, Mahmut Yamaç, İlhan Derinkök yer alırken Disiplin Kurulu da Ş. Can Dirikolu, Tarık Turgut, Bayram Uzuner, Mehmet Refik Ekinci ve Esat Esmeray’dan oluştu.
"KAZANAN KÜLTÜR MEMUR-SEN AİLESİ"
Kongrede konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın olağanüstü genel kurulun hayırlara vesile olmasını temenni etti. Konuşmasında kültür alanına da değinen Yalçın, Kültür Memur-Sen’in işlevinin çok mühim olduğunu vurgulayarak, kültür alanında gereken çalışmaların yapılması gerektiğini ifade etti. Kültürü, “Bizi, biz yapan değerler” olarak gördüğünü belirten Yalçın, toplumun kültür saikiyle bir arada olduğunu ve kültürün birleştirici bir temele sahip olduğunu sözlerine ekledi. Yalçın sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Olağanüstü genel kurulun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Yapılacak daha çok iş var. Bu kurulun kaybedeni olmaz, kazanan Kültür Memur-Sen ailesi olacaktır” dedi.
"AHDE VEFA ANLAYIŞIYLA YOLA ÇIKTIK"
Genel Başkan Erdoğan ise, Kültür Memur-Sen olarak “insanın dünyadaki imtihanı ahde vefa’da gayrettir” anlayışıyla yola çıktıklarını vurgulayarak, “Biz, "Hak yolunda feda" olmanın hakkını verme gayretiyle ter akıtan, akıttığı terle, cefaya talip oluşuyla berekete mazhar olan ve 5.220 üyesinin güvenini güce, gücünü kazanıma dönüştüren teşkilatız. Vefa adanmışlıktır. Vefa, sevgide devamlılık demektir. Vefa demek, ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir. Vefa da ihanet yoktur. Vefa da yalan yoktur. Vefa da çıkar yoktur. Vefa, dostlukta, bağlılıkta, sadakatte, sebat etmektir. Vefa davada omuz omuza vermektir. Arkadaşa yaptığı iyiliği az görmek, onun yaptığını çok bilmek te vefadandır. Vefa, Görülen iyilikleri unutmama, iyilikte bulunanlara misliyle veya daha güzeliyle karşılık vermeye devam etmektir.” dedi.
"KÜLTÜRÜ AMACINA UYGUN KULLANACAĞIZ"
Medeniyetin bir ‘var’ etme davası olduğunu ifade eden Erdoğan sözlerine şu şekilde sürdürdü: “Medeniyet olduğu gibi oldurma, hakikati dik ve diri tutma davasıdır. Olmuş olanı, ‘Olduğu’ gibi gösterme davasıdır, Olana, olduğu gibi olma şansını veren ulvi bir davadır. Biz Kültür Memur-Sen olarak bu dava üzere, bu ulvi vazife üzere hareket ediyor ve çabalıyoruz. Bütün bunları kendimize dert ediniyor, mesailerimizi bu davaya harcıyoruz. Medeniyet kültürü ayakta tutar. Medeniyet ile kültür arasındaki bağlılık öyle bir şeydir ki, onları birbirinden ayırmak, her ikisini de inkâr etmek anlamına gelir. Biz kültürü asli amacına uygun olarak kullanmanın mücadelesini vereceğiz.”
"AKİF İNAN’IN SANCAĞINI DALGALANDIRIYORUZ"
Kültür- Memur-Sen’in milletin temsilcisi olarak, sözünü, sesini, gündüzünü, gecesini, gücünü, enerjisini millet adına sarf ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Biz Kültür- Memur-Senliler, asil bir medeniyetin akil örgütü olarak yol alıyoruz. Mehmet Akif İnan abimiz, milletin inancına bağlı ve değerlerine önem veren bir sendikacılığın temellerini attı, biz de mirasına sahip çıkıyor, emanet ettiği sancağı dalgalandırıyoruz.” dedi.
"HER TÜRLÜ VESAYET VE TERÖRÜN KARŞISINDAYIZ"
Emeklerinin ve ekmeklerinin ikinci plana itilmesine neden olan terörün, geleceklerini ipotek altına alan darbelerin, devletin temeline dinamit koyan paralel çetelerin karşısında, milletin yanında olduklarını ifade eden Erdoğan, “Her türlü vesayete, her türlü teröre karşıyız, vesayete karşı milli iradenin, teröre karşı da kardeşlikten yanayız. Biz milli iradeyiz, tüm vesayet arayışlarının, milli irade hırsızlarının ve vesayetçilerin karşısındayız. Hz. Ömer ne demiş; “Şerri bilmeyen, onun tuzağına düşer." Biz şer yapıları da bildik, tuzaklarını da gördük, şimdi oyunlarını bir bir bozuyoruz. Yeni Ömer’ler, Ali’ler, Selahaddin’ler, Ömer Bin Abdulaziz’ler, Aliya İzzetbegoviç’ler, Raşid El Gannuşi’ler ve Fatih’ler çıkmasın diye her tarafa pusu atanların tuzaklarını yerle bir ediyoruz. Küresel ittifak kurarak yeni vesayetler tesis etmeye çalışanların karşısında dik duruyoruz. Bu onurlu duruşumuzu hiçbir tehdit unsuru, hiçbir şer odağı da bozamayacak.” diye konuştu.
"KENDİMİZİ FEDA EDERİZ, DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYİZ"
Kendilerinin yersiz ayrışmalar, kavgalar, cepheleşmeler ve kamplaşmalara izin vermeyeceklerini belirten Erdoğan, “Tepeden tırnağa yalan, fitne ve fesada gömülmüş kirli ortakların, hiçbir ahlaki sınır tanımayan kirli propagandalarıyla toplumu ifsat etme seferberliğini ezip geçeceğiz. Yalan ve fitneden beslenenlere taviz vermeyeceğiz. Kararlılığımızı test ettirmeyeceğiz. Fitne tufanı bir şehri tamamen kasıp kavururken diğer bir şehirde ise toprağı yerinden bile oynatamaz. İşte Kültür Memur-Sen'de de durum böyle. Bizi fitne etkilemez. Bizi fitne tufanı kasıp kavuramaz. Biz tufanın da hortumun da karşısında durur, kardeşliğimizi Memur-Sen ve Kültür Memur-Sen'imizi kötülüklerden koruruz. Kendimizi feda ederiz, davamızdan vazgeçmeyiz.” dedi.
"HEDEFİMİZİ HAYATA GEÇİRENE KADAR ÇALIŞACAĞIZ"
Erdoğan sözlerini şu şekil noktaladı: “Kültür Memur-Sen olarak “millet iradesini korumayı, milletin değerlerini ve vatanı savunmayı, değeri biçilemez ve ederi hakkında pazarlık yapılamaz emek” olarak kabul ettiğimizi bir kez daha deklare ediyoruz. Darbe, işgal ve teröre karşı direniş zaferimizi, “Yeniden Büyük Türkiye ve Adil Dünya” hedefine odaklanan milletin ve insanlığın ortak diriliş seferiyle yarına taşımak için daha fazla sorumluluk alacağız. Yılmayacağız, geri adım atmayacağız, Yeniden Büyük Türkiye ve Adil Dünya hedefimizi hayata geçirene kadar çalışacağız.
Genel Kurul sonunda Erdoğan, güven ve teveccüh gösteren delegelere, katılımlarıyla kendilerini onurlandıran misafir ve dostlara teşekkürlerini sundu.