III. Milli Kültür Şûrası İstanbul’da Başladı
Eklenme tarihi : 04.03.2017 11:28:36 - 2005 Okunma

1982 ve 1989 yıllarından sonra ilk defa düzenlenen, Kültür Memur-Sen’in de her platformda sıklıkla dile getirdiği ve yapılmasını ısrarla önerdiği Milli Kültür Şûrası, 28 yıl aradan sonra 3. Kez gerçekleştirilmiş oldu. Şûrada, her biri 10 kişiden oluşan 17 komisyon, Türkiye’nin kültürel hayatının izdüşümlerinin ne seviyede olduğu, nelerin doğru yapılması gerektiği ve nelerin nasıl yapılması gerektiği konusunda istişarelerde bulunacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, 28 yıl aradan sonra ilk defa düzenlenen ve 3-5 Mart 2017 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda 3 gün devam edecek olan III. Milli Kültür Şûrası, ilk gününde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan ve Genel Başkan Yardımcıları Fahri Ekinci, İdris Serçe, Ahmet Yiğitoğlu, devlet erkânı ve çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleştirildi.

17038663_1404406079631633_9022692098265443149_o

Şûra’nın açılış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, davetliler ve komisyonda bulunan katılımcılara hitaben, “İyinin, güzelin, doğrunun peşinde koşan bir sanat ve kültür anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. İstanbul'a Fatih'in gözüyle bakmazsanız taş ve beton yığınlarıyla denizin karışımından başka bir şey görmezsiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Erdoğan: Kültür ve Sanat Ürünleri İnsanı Olgunlaştırır

Üç gün sürecek toplantılar sonucunda yayınlanacak Şura Sonuç Raporu'nun geleceğimize ışık tutmasını, yeni bir kültür hamlesine vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Milli Kültür Şurası'nı 28 yıldan sonra toplanması için Nabi Avcı hocamızı ve ekibini tebrik ediyorum. Ecdadımız mimariden musikiye kültürün her alanında çok önemli eserler ortaya koymuştur. Bu büyük mirasın altında bir varlık tasavvuru ve dünya görüşü yatmaktadır. Buna göre tabiat alemi bize verilmiş bir emanettir. Tabiatı istimal ederek; yani kullanarak, üreterek ortaya koyduğumuz kültür ve sanat ürünleri de insana ve onun ahlâki kemale ulaşmasına hizmet etmelidir. Toprağı işlemek anlamında olan kültür kelimesini Ziya Gökalp, Farsça 'hars' kelimesiyle açıklamıştır. Kültür ve medeniyeti birbirinden ayırmak mümkün değildir.

Kültürün Her Alanındaki Birikimlerimizi Ön Plana Çıkarmalı ve Desteklemeliyiz

Televizyonun, internetin, sosyal medyanın kültürümüzü adeta yiyip bitirmesine göz yumamayız. Gençlerimizi gerçek sanat ve kültürü öğrenmeleri için teşvik etmeliyiz. Müzik alanında yaşanan yozlaşmaya rağmen müziğin farklı alanlarında nitelikli çalışmalar yapılıyor. İrfandan yoksun bir kültür hamallıktan başka bir şey değildir. Ahlaktan yoksun bir kültür anlayışı bizi ancak yozlaşmaya götürür. İstanbul'a Fatih'in gözüyle bakmazsanız sadece taş, beton ve denizin karışımı bir şehir görürsünüz.

Kültür Sadece Kitap, Sadece Müzik, Sadece Mimari Değildir

Bizim kültürümüz gelişmeyi teşvik eder. Bir dönem bilinçli bir şekilde yürütülen inancımıza ve kültürümüze yönelik aşağılamanın amacı önce gözden uzaklaştırmak sonra da tarihe gömmektir. Saldırılara rağmen hala kültürümüz dünyanın en önemli kültürleri arasında yerini koruyor. Teslimiyeti değil tahkimiyeti esas olan anlayışla üzerimize düşenleri hep birlikte yapmalıyız. Kültür sadece kitap, sadece müzik, sadece mimari de değildir. Kültür bütün bunları içine alan aslında bir hayat biçimidir. Selamlaşma, oturup kalkmaya, giydiğimize, yiyip içmemize, evimizin düzenine kadar kimliğimizin tüm unsurlarını sahip olduğumuz kültür belirler.

Çağ Açıp Çağ Kapatmış Bir Millet Olarak Büyük Bir Medeniyete Sahibiz

Bizim kuşağımız deyimlerden, araç gereçlerine kadar mahalli değerlerin son şahitleri, son kullanıcılarıdır. Yeni kuşakların önemli bölümleri bu zenginlikten mahrum kalmıştır. Eğer bugün İstanbul sokaklarında yürüyen bir kişinin kıyafetinden, ayakkabısından, şapkasından, vücut çalımından hangi kültüre mensup olduğunu çıkaramıyorsak kültürel kuraklığın pençesindeyiz demektir. Bir sofranın hangi milletin ürünü olduğunu anlayamıyorsak durum gerçekten vahimdir. Biz hem medeniyet birikimi, hem tarihi geçmişi hem de devlet geleneği bakımından çok farklı bir milletiz. Çağ açıp çağ kapatmış bir millet olarak büyük bir medeniyete sahibiz. Bunun için büyük Türkiye diyoruz. Bunun için Anayasa değişimiyle ülkemizi yeni bir sisteme kavuşturmanın mücadelesini veriyoruz.

Uygulanabilir Her Önerinin Bizzat Takipçisi Olacağım

Benim sizden ricam: Bize 2023 vizyonumuza uygun, derinliği, gelecek vizyonu olan uygulanabilir bir yol haritası hazırlayın. Bunu çok iyi çalışın. Biz de bunu çok çalışalım ve uygulama alanına koyalım. Bu şurada uygulanabilir her önerinin bizzat takipçisi olacağımı, bununla ilgili bir heyeti oluşturacağımı burada özellikle açıklamak istiyorum. Burada Milli Kültür Şurası'nı topluyor olmamız da işte bu gayeye yöneliktir. Medeniyetimizden koparsak herşeyimizi kaybederiz. Kültürümüzü kaybedersek yok olurzu. Kimliğimizi, kişiliğimizi, özgürlüğümüzü terkedersek yılların içinde kaybolup gideriz. Her fırsatta tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet diyoruz.

III. Milli Kültür Şûra’sının açılış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ise, “Şûranın, yeni bir dönemin arifesinde, millî kültürün ihyası, zenginleştirilmesi ve çağın gereklerine uygun yeni kültür politikalarının üretilmesi hususunda bir milat olacağına gönülden inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Avcı: Şûrada Alınan Kararlar Bakanlığımıza ve Diğer Kurumlara Yol Gösterici Olacak

Bakan Nabi Avcı, geçici miras listesinde bulunan alan sayısının da 16'dan 69'a ulaştığını aktararak, "Şûranın, yeni bir dönemin arifesinde, millî kültürün ihyası, zenginleştirilmesi ve çağın gereklerine uygun yeni kültür politikalarının üretilmesi hususunda bir milat olacağına gönülden inanıyorum. Şûra sürecine başlarken ülkenin fikir hayatına, kültürüne, sanatına çok kıymetli katkılarda bulunan birçok isim arasından, onları temsilen milletin takdirine mazhar olmuş kültür ve sanat insanlarıyla toplantılar gerçekleştireceğiz." diye konuştu.

Şûranın takvimi ve muhtevasına dair yürütülen müzakerelerin ışığında, millî kültürün bütün alanlarını kuşatacak bir program hazırlayarak 17 başlık altında 17 komisyon belirlediklerini söyleyen Avcı, etkinlikte komisyonların belirledikleri konular üzerinden son müzakerelerin yapılacağını ve nihai bir komisyon raporu oluşturulacağını dile getirdi.

Bakan Avcı, komisyonların 5 Mart'ta kamuoyuna özetleyeceği raporun aynı zamanda kitap olarak da basılacağını dile getirerek, şûrada alınan kararların da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile kültür, sanat alanında faaliyet gösteren tüm kamu kurum ve kuruluşlarına yol gösterici bir rehber niteliği taşıyacağını sözlerine ekledi.

2017-03-03-kultur-0217022355_901479559955240_7958977187228294097_n

16864930_1404406229631618_5942482692986996890_n

HABER 7 SON DAKİKA