Cumhuriyet’in 100. yılını kutluyoruz. Uzun süren savaşlarda yorgun düşen Anadolu tıpkı bir Anka kuşu gibi küllerinden doğmuş, kutlu bir ruhla dirilmiş ve düşman için büyük ve unutulmaz bir azaba dönüşmüştür. Türkiye, Osmanlı Devletinin devamı olarak, Batılı emperyalist ülkelerin işgaline karşı verilen büyük istiklal mücadelenin sonucunda, düşmanın vatan topraklarından sökülüp atılmasıyla kurulmuş, Cumhuriyet de Kurtuluş Savaşı’ndaki muhteşem zaferin meyvesi olmuştur.
Yer yer halktan ve halkın değerlerinden yabancılaşma pratikleri yaşansa da cumhuriyet 1920 ruhuna her seferinde geri dönmüş, bu süreci sekteye uğratmak isteyen dış mihraklı darbeler, toplumsal mühendislikler her defasında milletin sarsılmaz bilincine çarparak dağılmıştır. Milletimiz Türkiye Cumhuriyetine emperyalistlerin zerk etmek için çabaladığı halka rağmenci zihniyetleri cumhuriyetin damarlarından söküp attıkça ve medeniyet birikimini devlete taşıdıkça devletle bütünleşmiştir.
Cumhuriyetimizin tarihi milleti ve iradesini boğmak isteyen emperyalist projelerle, vesayetle, yabancılaşmayla mücadeleyle geçmiştir. Anadolu insanı için Cumhuriyet, Selçuklunun, Osmanlının devamıdır. Cumhuriyeti korumak için binlerce şehit vermiş Anadolu insanı bir yandan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Cumhuriyeti korurken, bir yandan da değerlerini yok sayan ve köklerini reddeden anlayışla mücadele etmiş, cumhuriyeti tarihsel kökeniyle buluşturmuş ve tarihsel sürekliliğin parçası olarak kabul etmiştir. Cumhuriyet de kökleriyle buluşturduğu ölçüde büyümüş, güçlenmiştir. Batıyla kurulan ilişkinin yanında İslam coğrafyasıyla da ilişkiler kurdukça, mazlum coğrafyalara sahip çıktıkça, seçkinci yaklaşımları terk edip Anadolu insanının enerjisini ortaya çıkardıkça hem iç sorunlarını çözmüş hem de bölgesinde bir barış ve özgürlük adası haline gelmiştir.
Bugün Cumhuriyet 100. yılında küresel güç olma yolunda ilerlerken, insanlığın umudu, bölgesel barışın teminatı, adil bir dünya idealinin sözcüsü durumundadır. Bugün Cumhuriyet Türkiye Yüzyılının başlama anında Libya’dan Suriye’ye, Somali’den Azerbaycan’a, Irak’tan Kosova’ya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Bosna’ya, Filistin’e, Afrika’nın içlerine değin elinin yetiştiği her yerde adaletin, özgürlüğün, güvenliğin güvencesi olmuştur. Bu gurur tablosunun kendileri için kahra dönüştüğü küresel güçler Türkiye’ye her alanda çelme takmanın, diş bilememin hesaplarını yapsa da ok yaydan çıkmış, hedefine doğru şaşmadan ilerlemektedir. Dört bir yanımızda yaşanan savaşlara rağmen, dayandığı değerlerden ve milletten aldığı güçle, önüne çıkarılan her engeli aşmakta, her tehdidi savuşturmakta, eğitimden ekonomiye, kültürden dış politikaya kadar her alanda daha fazla çalışarak ve üreterek Büyük Türkiye ve adil bir dünya idealine doğru yolculuğunu sürdürmektedir. Cumhuriyete sahip çıkmanın yolu budur.
Kültür Memur-Sen olarak Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutluyoruz. Cumhuriyetin 100. yılının Türkiye Yüzyılına dönüşmesini; bölgemizin ihyası, barışı ve refahı için büyük bir adım olmasını temenni ediyoruz. 100 yıl önce istiklal ve istikbal mücadelesi veren milletimizin her ferdini, hassaten bu uğurda canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz.