Her Ramazan ayında kutsal alanlara, ibadet halindeki insanlara saldırmayı alışkanlığa dönüştüren işgalci siyonist rejimin, dün gece Mescid-i Aksa’ya düzenlediği saldırılarda Kıble Mescidi’ne sığınan 200 kişi yaralanmış, ardından gece başlayıp sabaha kadar süren saldırıda, insan hakları, hukuk hiçe sayılarak yaşlı, kadın, çocuk 500’den fazla Filistinli kardeşimiz gözaltına alınmıştır. Yaralı insanların ambulansa ve hastaneye gitmeleri bile engellenmiştir. Bu saldırı, Filistinlilerin şahsında esasen kutsalımıza, değerlerimize ve bütün bir insanlığa gerçekleştirilmiş barbarca bir saldırıdır.
Kendi iç sorunları nedeniyle iç karışıklık yaşayan işgalci rejim, gündem saptırmak ve zaman kazanmak için Müslümanların kanını dökmekte, değerlerine saldırmakta ve yine bir Ramazan ayını kana bulamaktadır. İsrail, bütün kabalığı, pervasızlığı ile sabrın tüm sınırlarını zorlamaktadır. Öncelikle İslâm dünyasında, sonra da bütün bir insanlık vicdanında derin endişe ve infiale sebep olan bu terör saldırılarına başta bölge ülke ve halkları olmak üzere bütün İslâm dünyası ve dünya kamuoyu, barıştan ve sağduyudan yana herkes harekete geçerek güçlü bir tavır koymalı, ‘dur’ demelidir.
Bütün gücünü en temelde işlediği binlerce insanlık suçu ve katliamlara rağmen dünyanın sessizliğinden alan bu ırkçı rejimin saldırılarının durdurmanın yolu tüm insanlığın ses vermesi, İslam dünyasının kınamaları aşan daha güçlü ve etkili tepkiler ortaya koyması, işgalin son bulması için samimi bir şekilde harekete geçilmesidir. Gerekli somut ve etkili adımlar atılmadığı için bu rejim fütursuzca, pervasızca katliamlarını sürdürmekte, değerlerimize saldırmakta, işgali genişletmekte ve derinleştirmekte, faili olduğu kıyım ve katliamlara, hiçbir insan hakkına saygı duymaksızın, BM’nin aldığı kararlarla dalga geçercesine ve dünyanın gözü önünde devam etmektedir.
Kurulduğu ilk günden beri Filistin davasını sahiplenen, işgalci rejime karşı Filistinli kardeşleriyle dayanışma içinde hareket eden Kültür Memur-Sen olarak, kurucu genel başkanımızın Kudüs şairi olmasının da hususiyetiyle, işgal edilmiş Filistin topraklarında kadın ve çocukları öldürerek var olmaya çalışan ve bir terör devleti olarak kurulmuş işgalci siyonist rejimi şiddetle kınıyoruz. Bütün dünyayı bu insanlık dışı saldırıları protesto etmeye, zulme karşı tavır koymaya davet ediyor, Filistinli kardeşlerimizle dayanışma kararlılığımızı tekrar ve en güçlü şekilde vurguluyoruz.
Yaşasın Filistin Davamız!
Yaşasın Filistin Halkıyla Dayanışmamız!