Bayram dirliktir, diriliştir, umudun tazelenmesidir. Yüreklerimizi birleştiren, kardeşliğimizi pekiştiren, kırgınlıklarımıza merhem olan ilahi bir hediyedir. Hayatlarımızın ilahi ruhla kuşatılmasıdır. Bayram zamana da mekânda da başka bir güzellik, başka bir neşe katmıştır. Üstat Sezai Karakoç; “Saatlarını çabuk tüket ey ulu gece/Kurban Bayramıdır en derin bayram bence” diyerek bayramın güzelliğini ve neşesini çağırır. Neşede ve güzellikte bir teslimiyet yok mudur?
Kurban Bayramı da teslimiyeti ifade eder. Allah’a yakınlık, yakınlık ile teslimiyet arasındaki ilişki; Hazreti İbrahim-Hazreti İsmail üzerinden her Kurban Bayramı yeniden güncellenir, tazelenir. Bu idrak durumu Yunus Emre’nin “Ten nedir dostun yolunda ben anı terk etmeyem/Dost cemâlin görmeğe gel cânı kurbân edelim” mısraları ile tecelli eder.
Mahzun bir ümmet, mahzun bir coğrafyayız. İç kargaşalar, çatışmalar, savaşlar, işgaller ümmeti mazlum, coğrafyamızı mahzun kılıyor. Filistin’den Arakan’a, Doğu Türkistan’dan Afrika’nın en ücra köşesine kadar zulüm kol geziyor. Diğer taraftan çağımızın en büyük hastalıkları olan tamahkârlık, bencillik ve hırsla birlikte akla hayale gelmedik sapkınlık biçimleri insana dayatılıyor. Ümmetimizin mazlum, coğrafyamızın mahzun olması aynı zamanda insanlığa söz söyleme, sapkınlıklara karşı hakkı haykırma ve çıkmazdan çıkarma imkânı da bahşediyor. Kurban Bayramı’nın; merhameti unutmuş, neşesini kaybetmiş, ferini yitirmiş dünyamıza ve insanlığa merhameti hatırlatmak, neşesini bulmak, ışıltıyı görmek için bahşedilmiş bir kutlu zaman kesiti olduğunu unutmayalım.
Ülkemiz 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerle sarsıldı. 11 ilimizde on binlerce insanımız vefat etti, yüz binin üzerinde kardeşimiz yaralandı. Milyonlarca vatandaşımız maddi manevi olarak etkilendi. Biz büyük Memur-Sen ailesi olarak da çok sayıda teşkilat yöneticimizi, üyemizi depremde kaybettik. Deprem bölgesine bu bayramda özel önem vermeliyiz. Bayramın umudunun, neşesinin ve ışıltısının her şeyden önce buralarda neşv-ü nema bulması gerekir. Depreme uğrayan şehirlerimizde hayat normalleşene, felakete uğrayan kardeşlerimizin acısı dinene ve hayatları normalleşene kadar bu şiarla çalışacağız. Her daim depremzede kardeşlerimizin yanında olacak, dertlerine derman olmak, acılarını paylaşmak ve sevinçlerini büyütmek için bütün imkânlarımızla seferber olmayı sürdüreceğiz.
Deprem bölgesinin ihya ve inşasının tamamlanmasına, depremzede kardeşlerimizin acılarını gidermesine vesile olmasına, İslam ümmetinin ve gönül coğrafyamızın selametine vesile olması duasıyla Kurban Bayramınızı tebrik ediyoruz.
