'Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet' Buluşmalarının Büyük Finali İstanbul’da Gerçekleştirildi
Eklenme tarihi : 15.04.2017 12:07:56 - 1597 Okunma

81 il ve 350’ü aşkın ilçede düzenlenen “Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” programının finali İstanbul’da büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un da katıldığı programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “15 Temmuz'daki Nöbet, 16 Nisan'da ‘Evet’ ile taçlansın diye sahadaydık, 81 İl, 100 İlçe hedefledik, 350 merkezi aştık ve yüz binlerle buluştuk. Şimdi son bir ‘hervele’, yeni bir ‘besmele’ zamanı Bir kişiden ne olur diyemeyiz. Biz birlerin hikâyesi ve bereketiyiz” dedi.

ist.4

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından düzenlenen “Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” programının son ayağı İstanbul’da gerçekleştirildi. Büyük coşkunun yaşandığı programa, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Başkan Vekili Metin Memiş, Genel Başkan Yardımcıları Günay Kaya, Hacı Bayram Tonbul, Mehmet Emin Esen, Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan ve Genel Başkan Yardımcıları Fahri Ekinci ve İdris Serçe, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu, sendikaların genel başkan yardımcıları ve Memur-Sen İstanbul İl Temsilcisi Durali Baki’nin yanı sıra, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendikaların şube başkanları ve yönetimlerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, haftalardır Anadolu’nun her yerinde birçok toplantı ve mitingde vatandaşlarla yüz yüze görüşmeler yaptığına işaret ederek, “Evet”lerin her hafta artığını, 16 Nisan’da da en üst seviyeye çıkacağını bildirdi.

Kurtulmuş: Memur-Sen’i Tebrik Ediyorum

Programda coşkulu kalabalığa hitap eden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de anayasa çalışmalarının hepsini başından itibaren bilen birisi olarak söylüyorum. AK Parti’nin anayasa çalışmalarının hiçbirisinde bir eyalet sistemi konusu gündeme gelmediği gibi, hiçbir metninde de böyle bir tartışma söz konusu olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından Anadolu’nun çeşitli kentleride düzenlediği bu toplantıların bazılarına katıldığını dile getiren Kurtulmuş, başta konfederasyonun Genel Başkanı Ali Yalçın olmak üzere bütün Memur-Sen camiasını “Evet” kampanyasına katkılarından dolayı tebrik etti.

“Evet”le Sırtımızdaki Yükleri Bırakarak Yolumuza Devam Edeceğiz

Türkiye’nin tarihi bir dönüm noktasından geçtiğini belirten Kurtulmuş, bu anayasa değişikliğinin öneminin şu an kavranamayabileceğini ancak değişikliğinin birkaç sene sonra daha iyi anlaşılacağını belirtti. Kurtulmuş, Türkiye’nin bu değişiklikle birlikte hem yeni bir hükümet modeline kavuşacağını hem de bu “Evet” ile birlikte sırtındaki bütün yükleri bir kenara bırakıp, koşar adım yoluna devam edeceğini vurguladı. Türkiye’yi 16 Nisan sürecine getiren, bu konuda emeği olan bütün siyasetçileri şükranla yad ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, 16 Nisan’ın tabandan, milletin ortaya koyduğu değişim hareketinin bir sonucu oluştuğunu söyledi.

Haftalardır Anadolu’nun her yerinde birçok toplantı ve mitingde vatandaşlarla yüz yüze görüşmeler yaptığına işaret eden Kurtulmuş, “Evet”lerin her hafta artığını, 16 Nisan’da da en üst seviyeye çıkacağını bildirdi.

Rejimi Değiştirmeye Yönelik En Ufak Bir Madde Yok

Enteresan bir halk oylaması kampanyasının geçirildiğini, ülke içindekilere ve dışındakilere bir şeyler olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Şilili reklamcı Ferrada gelmiş ‘Ben bir hafta dinledim, ne dediklerini anlamadım’ demiş. Vallahi biz iki aydır dinledik, ne dediklerini anlamadık. Dolayısıyla başından itibaren 'hayır' cephesi hep birtakım yanlış argümanlar üretti” diye konuştu.

“Hayır” cephesi tarafından ilk olarak “Rejim elden gidiyor” tartışmaları başlatıldığını anlatan Kurtulmuş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ya arkadaş, rejimi değiştirmeye yönelik en ufak bir madde yok, rejim falan değişmiyor' dedik ancak onlar bastırdılar. Ama mesele şuydu, ne zaman bu memlekette zihniyetin değişmesi ve millet iradesinin hakim olması anlamında adım atılırsa bu beyler, eski Türkiye’nin bu mantığını taşıyan bu adamlar, ortaya çıkar, 'rejim elden gidiyor' derler. Aslında elden gidenin rejim olmadığını, bu vesayetçi sistemin adamlarının elindeki imtiyazlar olduğunu gayet iyi bilirler ve o imtiyazları kaybetmemek için ortalığı ayağa kaldırırlar.”

Yüzde 50 Artı 1 İle Tek Adam Olur Mu?

“Tek adamlık getiriliyor” tartışmalarının da dile getirildiğini anlatan Kurtulmuş, “Yüzde 50 artı 1 ile tek adam olur mu? Milletin iradesinin ortaya çıktığı yerde, millet iradesine rağmen tek adamlık olur mu? Tek adam getirmiyoruz, yönetimde çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz dedikçe, radyo konuşmasındaki gibi bazı yanlışlıklar yaptılar ama sonuçta tek adam meselesi de tutmadı” diye konuştu.

Kurtulmuş, kampanya süresince her gün bir başka şeyin söylendiğini, üretilen argümanlarda ne kendilerinin onların dediklerini anladığını ne de milletin onların söylediklerine pirim verdiğini söyledi.

Bazı Çevreler Asıl Meseleyi Saptırıyor

Özellikle dün akşamdan itibaren sürdürülen bir başka tartışmanın, bazı çevrelerce rotasından saptırıldığını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Maalesef bazı çevreler, Türkiye’de bu anayasa değişiklik teklifinin içerisinde sanki eyalet sistemiyle ilgili bir teklif varmış gibi konuyu saptıracak ve ‘evet’ noktasına gelmiş olan insanların zihinlerinde şüpheler uyandıracak bazı sözleri özellikle sosyal medya üzerinden yayıyorlar. Türkiye’de anayasa çalışmalarının hepsini başından itibaren bilen birisi olarak söylüyorum. AK Parti’nin anayasa çalışmalarının hiçbirisinde bir eyalet sistemi konusu gündeme gelmediği gibi, hiçbir metninde de böyle bir tartışma söz konusu olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Bunu açıkça ortaya koyalım. Yine böyle bir şey buldular ya sosyal medyada, yine mal bulmuş gibi sarılıyorlar, ‘Efendim AK Parti ile MHP’nin yaptığı müzakerelerde bu konu gündeme geldi.’ Külliyen yalandır, mesele, konu saptırılıyor. AK Parti ve MHP’nin anayasa görüşmeleri sırasında da bu konu hiçbir şekilde gündeme gelmemiştir. Ondan önceki döneme gidin, AK Parti, MHP, CHP ve HDP’nin katıldığı anayasa komisyonunda da eyalet sistemiyle ilgili bir konu mutabakata varılmamış, böyle bir konu gündeme gelmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız dün akşam da bugün de yaptığı mitingde açıkladı. Türkiye’de biz her zaman birliğin, beraberliğin, bu ülkenin bölünmez bütünlüğün teminatı olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Bizim için bu toprakların her yeri birdir. Şırnak ne kadar bizimse Ankara da İstanbul da o kadar bizimdir. Trabzon ne kadar bizimse Şanlıurfa da o kadar bizimdir. Edirne ne kadar bizimse Iğdır da Van da Bitlis de bizimdir. Hiçbirisinin bir diğerinden farkı yoktur. Vatan bölünmez bir bütündür ve hepsi Türkiye’nin bir parçasıdır. Ne bu teklifin içerisinde, ne daha önceki Meclis Anayasa Komisyonu çalışmalarında, ne de AK Parti’nin kendi parti çalışmalarında eyalet sistemi mevzu bahis olmuştur. Böyle bir sistem teklif edilmemiştir. Kim bunun zıttına bir şey söylüyorsa bu AK Parti’nin, resmi görüşü değildir. Ayrıca böyle bir konunun mevzu bahis olması da mümkün değildir."

Yalçın: 16 Nisan, Türkiye'nin Vesayetten Arınma Tarihi

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise 16 Nisan'ın, Türkiye'nin vesayetten arınma, milli iradeyi, millet iradesini tahkim etme, hakemin de hâkimin de millet olduğu bir zemine geçme tarihi olduğunu söyledi.

Ülkenin vesayetten arınmasının, ülkenin kalkınması anlamına geldiğini belirten Yalçın, "Son toplu sözleşmede 213 kazanım elde ettik. Fakat aradan geçen süreçte siyasetteki dalgalanmalar, 15 Temmuz gibi darbe görünümlü işgal hareketi ve Türkiye'deki ekonomik operasyonlar, küresel spekülasyonlar bizim aldığımız kazanımlar kaldı mı ki tartışmasını beraberinde getiriyor. Bu ülkenin sorunu istikrar. Bu ülkeyi yönetsel istikrarı yakalarsa bizim ekmeğimiz büyüyecek mutfağımıza giren pay artacak, yoksa yerinde saymaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Mazlumların Hukukunu Ayağa Kaldıracağız

“Avrupa denilen köleci düzenin üzerindeki yaldızlar döküldü” diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Altından sağıyla soluyla sığınmak zorunda kaldıkları kilise ve faşizm anıtı çıktı. Tarihi bir dönemeçteyiz. Ezberlerden oluşmuş kulelerin yıkılma zamanı şimdi. Köhne dünyanın çürümüş sütunları çatırdıyor. Vesayetin çarkları kırılıyor artık. Yarasalar vesayet mağarasının dehlizlerinden kirli kelimeler fırlatıyorlar. Türkiye güneşi en berrak şekilde mazlum coğrafyaların üzerine doğuyor. Alman Medyası: ‘Evet Çıkarsa Türkiye 63 Ülkenin Lideri Olacak’ diye yazıyor. Suriye, zihnimiz kadar uzak. Irak, gönlümüz kadar yakın. Haritalarla üstü örtülen Afganistan, biziz. Arakan, Moro ve daha nice kardeş yurtlar, emperyalizmin kelimeleriyle örülmüş sahte sınırlar kadar uzak bize, Kireçle boyanmış beyaz taşların sanal sınırlar olduğunu, gönül coğrafyamızın, medeniyet coğrafyasının meftunları olduğumuzu unutmadan, Zulmü akradite eden küresel mevzuat söylevlerine karşı, “dünya beşten büyüktür” iradesine sahip çıkacak, Küresel çirkefe karşı, hakkı haykıracak, Mazlumların hukukunu ayağa kaldıracağız.”

15 Temmuz'daki Nöbet, 16 Nisan'da ‘Evet’ İle Taçlansın Diye Sahadayız

Olayları yanlış yorumlayanların geçmişte de vesayet düzeneklerini yapanlar olduğunu belirten Yalçın, “Cumhuriyet elden gidiyor” diye haykıranların, 1960 darbesinin arkasında yer aldıklarını vurguladı. Yalçın, “Darbeye bayram diyenler ve ders kitaplarına yazıp kutlatanlar onlar. 61 Anayasa'sına ‘Özgürlükler Anayasası’ diyenler onlar. Fakat ne hikmetse, 60 darbesi bizzat cumhuriyete vurulan bir darbedir. Daha açık bir ifadeyle, cumhuriyetin bağımsızlığını, NATO’ya veren darbe ‘27 Mayıs Darbesi’dir. 61 Anayasası NATO’cu vesayetin mevzuatıdır. 12 Eylül anayasası da, bu mevzuatın yenilenmesinden ve tahkimatından ibarettir. Yani ‘Neo-liberalizm’in tahkimatıdır. 28 Şubat içeriden bir müdahale değil, dışarıdan içeriye müdahaledir. 27 Nisan ‘e-muhtıra’ da kısık sesle yoklama alıp nabız ölçtüler. Şapkayı alıp kaçmak yerine kürsünün başına geçen siyasetçi profili doğru bir duruştu.  15 Temmuz'da ülkemizi işgal etmeye çalışanlara karşı; ‘Halkın Gücünün Tankın Gücüne Galebe Çalması’ onurlu bir meydan okuyuştu. ‘15 Temmuz'daki Nöbet, 16 Nisan'da Evet’ ile taçlansın diye sahadayız. Ter akıtıyoruz. 81 İl, 100 İlçe hedefledik. 350 merkezi aştık ve yüz binlerle buluştuk. Şimdi son bir ‘hervele’, yeni bir ‘besmele’ zamanı Bir kişiden ne olur diyemeyiz. Biz birlerin hikâyesi ve bereketiyiz” ifadelerini kullandı.

Yalçın konuşmasının sonunda, “Genel Yönetim Kurulu Üyelerime”, “Genel Başkanlarıma”, “Engelli ve Kadın Komisyonlarımıza”, “Emekli Memur-Sen ve Genç Memur-Sen'imize”, “Memur-Sen İl Temsilcilerimize”, “Tüm Şubelerimize”, “Teşkilatımızın özsuyu üyelerimize ve bu süreçte ‘Memur-Sen'e Davet, Tercih Evet’ programlarında bizlerle olan misafirlerimize”, “adım adım takip eden basın mensuplarına” teşekkürlerini sunduğunu kaydetti.

Baki: Anadolu’nun Umudunu Artırıyoruz

Memur-Sen İstanbul İl Temsilcisi Durali Baki ise, yaptığı selamlama konuşmasında, elde ettikleri kazanımlar ve verdikleri mücadele ile Türkiye ve bölgenin en büyük emek örgütü olduklarını ifade etti. Baki, “Türkiye’nin ve bölgenin en büyük emek hareketi, kamu görevlilerinin yetkili sendikası Memur-Sen olarak her kurumda her kuruluşta varız. Dünyanın neresinde inleyen bir yürek varsa oraya insanlık taşıyoruz. Anadolu’nun umudunu artırıyor, hayallerini güçlendiriyoruz. Daha özgür ve güçlü bir Türkiye için, ülkemiz ve milletimiz için, daha adil bir dünya için Memur-Sen’i daha da büyütmeliyiz. Bu bilinçle ‘Memur-Sen’e Davet’ seferberliği başlattık. Sendikaların üye sayılarının güncelleneceği Mayıs ayına kadar hedefimiz 1 Milyon 111 bin 111 üyeye ulaşmaktır” dedi.

Program aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

ist.1

ist.2

HABER 7 SON DAKİKA