Memur-Sen Konfederasyonu’nun istikrarlı mücadelesi ve yılmak bilmeyen azmi ile kamuda asli istihdam türü kadrolu olmalı, güvencesi olmayan kamu görevlisi kalmamalı diyerek; 2011 ve 2013 yıllarında olduğu gibi 6. Dönem Toplu Sözleşme’de de hayata geçirdiği sözleşmeli “personelin kadroya geçirilmesi kazanımı” Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna duyurulmuştu.
Memur-Sen’in sözleşmeli personelin kadroya geçişi kazanımı, 13/01/2023 tarihli “Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine taşınarak yasalaşma sürecine girdi.
Çalışmanın taslak sürecinden nihai haline gelene kadar paydaşlık yapan ve bizatihi tarafı olan Memur-Sen; çalışmanın kamu kurum ve kuruluşlarındaki tüm sözleşmeliler nezdinde memnuniyet üretmesi ve muhtemel mağduriyetlerin oluşmaması için Kanun Teklifi üzerindeki görüşlerini paylaştı.
“Son Dönemde Kamu Görevlileri Adına Yapılan En Önemli Çalışmaların Altında Yetkili Konfederasyon Memur-Sen’in İmzası Var.”
Memur-Sen Konfederasyonu’nun büyük kazanımlar elde ettiği 6. Dönem Toplu Sözleşme’de hüküm altına alınan konular, 2022 yılında olduğu gibi Türkiye Yüzyılı olan 2023 yılında da bir bir hayata geçmektedir. Nitekim uzun zamandır mücadelesi verilen, toplu sözleşmelerin tamamında teklif olarak sunulan, 3600 ek gösterge ve ek göstergelerin düzenlenmesi 5 milyon 300 bin kamu görevlisini ve emeklisini içerisine alarak, memnuniyet üretecek şekilde sonuçlandırılmıştır. 1. Dereceye 3600 ek gösterge verilmesi ve mevcut eksikliklerin giderilmesi içinde mücadelemiz devam etmekte, her platformda dile getirmekte ve yetkililerle görüşmelerimiz sürmektedir.
“Sözleşmeliye Kadro Çalışmasında kapsamın geniş tutulmasından memnuniyet duyuyoruz.”
Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin Kanun teklifi; mevzuat karmaşasının giderilmesi amacıyla sözleşmeli personel statüsünün yeniden belirlenmesi, kamu kurum ve kuruluşlarında süresiz sözleşmeli istihdam türüne imkân veren modelin ciddi ölçüde sınırlandırılmış olması, sözleşmeli personele ilişkin disiplin hükümlerinin kadrolu kamu görevlisinin haklarını esas alınacak şekilde düzenlenmiş olması, mahalli idarelerdeki personeli kapsaması, içeriğinde vekil imam-hatip, vekil müezzin, kayyım ebe, hemşireleri barındırması, kapsam olarak 500 bin sözleşmeliyi kapsıyor olması yönleriyle Memur-Sen’in saha analizlerinin, değerlendirmelerinin ve tekliflerinin dikkate alındığını göstermektedir.
“TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki Müdahalelerimizle Kanun Teklifi Üzerinde Yeni Mesafeler Alınmasını Sağlayacağız.”
Öte yandan, sözleşmeli personele kadro çalışmasından tüm kamu görevlilerinin faydalanması, kamuda çalışma barışının ve güvenceli istihdamın sağlanması, adil bir sitemin kurulması için Kanun Teklifine eklenmesi gereken noktalar bulunmaktadır.
Bununla birlikte; esas alınan 28/11/2022 tarihi yerine uygulamada birliğinin sağlanması ve beklentilerin karşılanması için yürürlük tarihinin esas alınması gerekmektedir. Geçici personel statüsünden (4/C) sözleşmeli personel (4/B) pozisyonlarına geçirilen personelin, sözleşmeli personel pozisyonlarındaki süreye ilave olarak kamuda geçen tüm hizmet sürelerinin dikkate alınması ve unvanlarına uygun pozisyonlara atamasının yapılması gerekmektedir.
Aynı zamanda, mahalli idarelerde işten çıkarılan sözleşmeli personelin geçmiş dönem mağduriyetlerini giderecek şekilde süre yönüyle düzenlenmesi, Usta öğretici, ücretli, ek ders karşılığı, fahri ve benzeri adlar altında istihdam edilenler de kapsama dahil edilmesi, Aile hekimleri yanında çalışanlar (kamu dışı aile sağlığı çalışanları) da kapsama dahil edilmesi, tamamı sözleşmeli olan kurumların kapsama dahil edilmesi, İdari hizmet sözleşmeli personelin kapsama dahil edilmesi, düzenlemenin eksik yanlarının giderilmesini ve büyük memnuniyet üretilmesini sağlayacaktır.
“Sözleşmeliye Kadro Sevincine Gölge Düşürülmemeli, Haklar Daha İleriye Yürümeli”
Mevcut durumda, 3+1 kapsamında yer alan öğretmen, sağlık personeli ve din görevlilerinin belli koşullar çerçevesinde mazeret durumuna bağlı tayin hakkı üçüncü yıldan itibaren kullanılırken bu süre yeni düzenleme ile dört yıla çıkacak, mevcut hakları ellerinden alınacak ve mağduriyet oluşturacaktır. Meclis aşamasında bu sorun çözülmelidir. Sözleşmeli personelin kadroya geçişi büyük sevinç ve memnuniyet oluştururken bu sevince gölge düşürülmemelidir.
Diğer taraftan, 50/d kapsamında istihdam edilenlerin 33/a’ya geçirilmesi konusu, Yükseköğretim Kanunu’nda değişiklik yapılacağı gerekçesiyle ilgili kuruma bırakılmış ve teklif metninden çıkarılmıştır. İlgili Kanun düzenlemesinin de bir an önce düzenlenerek Meclise getirilmesi ya da mevcut Kanun Teklifine ilave edilerek kapsama alınması gerekmektedir.