Memur-Sen’in başlattığı sivil itaatsizlik iradesi en anlamlı kazanımını üretti. Milli Savunma Bakanlığı tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, TSK bünyesinde görev yapan üniformalı kadın personel başörtüsü özgürlüğüne sahip oldu. Söz konusu Yönetmeliğe eklenen madde ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden görevli kadın subay ve astsubaylar, askeri öğrenciler istedikleri takdirde başörtüsü takabilecek.
Memur-Sen olarak, kılık-kıyafete ilişkin yasakları, sınırlamaları ortadan kaldırmak adına insan haklarına ve insan onuruna yakışır bir yaşamın sağlanması için sivil itaatsizlik eylemiyle farkındalık ve kamuoyu baskısı oluşturduk. Bu duruş ve azmimiz sayesinde kamu görevlilerine, öğrencilere, TBMM’nde fiile uygulanan ve hukuki dayanağı bulunmayan başörtüsü yasağını sona erdiren idari düzenlemeler ve fiili uygulamalar hayata geçirildi. Nitekim son olarak Resmi Gazete’nin 21 Ocak 2017 tarih 29955 sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Personel Yönetmeliğiyle bu yerlerde görev yapan kadın personelin başörtüsü özgürlüğüne sahip olması sağlanmıştı. Bugün Sivilleşme ve demokratikleşme noktasında atılan adımlara bir yenisi daha eklenmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliği'nin de yapılan değişiklikle TSK’de görevli kadın subay ve astsubaylar ile askeri öğrencilerin istedikleri takdirde başörtüsü takabilmelerinin önünün açılmış olması yasak ve sınırlamalardan kurtulma ve özgürleşme noktasında olması gereken noktaya daha da yakınlaşmamızı beraberinde getirecektir.
Toplu Sözleşme görüşmelerinde başörtüsü yasağının sona ermediği kurum ve kuruluş, yasaktan kurtulmuş kamu görevlisi kalmaması gerektiği konusundaki masaya taşıdığımız teklifimizin bir kısmının hayata geçilmiş olmasını önemsiyoruz. Ancak 12 Milyon 300 bin imza toplayarak talep ettiğimiz değişikliklerin, her alanda kazanç üretmeye devam eden sivil itaatsizlik eylemlerimizle fiilen hayata geçirdiğimiz özgürlük ikliminin kılık-kıyafet noktasında tam olarak sağlanması amacıyla kravat dayatmasının, takım elbise zorunluluğunun, sakal korkusunun, bıyık şeklinin yer almadığı, başta Yargı’da olmak üzere başörtüsü yasağının kurum, kuruluş, unvan ve görev ayırımı yapılmadan bütünüyle kaldırıldığı kılık-kıyafet özgürlüğü alanının oluşturulması teklif ve kararlılığımızın sürdüğünü bir kez daha yineliyoruz.
Düzenleme:
“MADDE 4/A-Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri mensubu bayan subaylar, sözleşmeli subaylar, astsubaylar, sözleşmeli astsubaylar ve askeri öğrenciler ile bunların adayları ve kursiyerleri, resmi üniformalarıyla birlikte şapka, bere veya kep altına başlarına taktıkları üniforma renginden istihkak olarak verilen desensiz giysileri yüzlerini kapatmayacak şekilde takabilirler. Bu Yönetmelik ekinde yer alan örnek kıyafet biçimleri, bu maddede yer alan düzenlemelere aykırı olarak yorumlanamaz ve uygulanamaz"
