ILO 10.Avrupa Bölge Toplantısı’nın 3’üncü günündeki panelde konuşmacı olarak yer alan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Kıt kaynaklar, sınırsız ihtiyaçlar’ teorisini yanlış buluyorum. Adaletin tahkim edilmesi halinde, kaynaklar tükenmez, ihtiyaçlar karşılanır” dedi.
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ILO 10.Avrupa Bölge Toplantısı, 3’üncü gününde, grup toplantıları ve genel oturumlarla devam etti.
2 Ekim’de başlayan ve 5 Ekim’de tamamlanacak olan toplantıların 3’üncü gününde Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, genel oturumların ikinci kısmında gerçekleştirilen, “İş ve Toplum” temalı panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Program, mutat olduğu üzere, çalışanlar ve işverenler gruplarının istişare toplantılarıyla başladı.
Daha sonra genel kurulda, “İş Yönetimi” ve “İş ve Toplum” panelleri gerçekleştirildi.Adalet Tahkim Edilirse Kaynaklar Tükenmez
“İş ve Toplum” panelinde konuşmacı olarak yer alan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yaptığı konuşmada son dönemde teknolojide ve iş hayatındaki değişim ve gelişimlere değinerek, “İnsanlığın birikiminin çağ açıp kapattığı devirlerden, değişim ve gelişimin tetiklediği çağ değişimlerinin insana ve insanlığa yön tayin ettiği bir devre geçmiş durumdayız” diye konuştu.
‘Kıt kaynaklar, sınırsız ihtiyaçlar’ teorisini yanlış bulduğunu sözlerine ekleyen Yalçın, adaletin tahkim edilmesi halinde, kaynakların tükenmeyeceğini, ihtiyaçların karşılanacağına dikkat çekti.Esnek Çalışma Saatlerinin Tehlikelerini de Ön Görmek Gerekiyor
Konuşmasında esnek çalışma saatlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yalçın, “Esnek çalışma saatlerinin tehlikesi var, şimdiden ön görmek gerekiyor. Batı’da kadınların doğurganlık oranını yükseltmek ve nüfusun yaş ortalamasını düşürmek için konuştuğumuz bu panelde, tehlikeleri de göz ardı edemeyiz. Esnek çalışma saatleriyle sınırsız iş kavramı devreye giriyor. Bu demek oluyor ki iş stresi evlere, çocuklara da yansıyabiliyor. Belki bu stres, çocuk sahibi olma konusunun da önüne geçmiş olabiliyor. Eve iş götürmenin önümüzdeki süreçte getireceği diğer bir sonuç da, emeğin tam manasıyla karşılığı alamamasını sağlayabilir” değerlendirmesinde bulundu.“Sosyal güvence açısından da sosyal korumayı tartışmaya açacak bir düzenlemeyi uygun görmüyoruz” diyen Yalçın, “Emek kesimi olarak, sosyal korumanın sermayenin dişlileri arasına bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz, devletler bu anlamda koruyucu olmalı” dedi.
Sosyal Diyalog Önemsenmeli
Küreselleşmenin yararlarının yanı sıra, aşırı kazanma hırsını da tetiklediğini belirten Yalçın, bunun dünyadaki adalet telakkisini de değiştirdiğini sözlerine ekledi.Sosyal diyaloğun önemsenmesi gerektiğini kaydeden Yalçın, şöyle konuştu: “Değişimi 3 aktör tetikliyor, işveren, çalışan ve düzenleyen kurum olarak hükümetler. Bunların çokça bir araya gelerek merkeze insanı alarak değerlendirmeler yapması gerekiyor.”
Yalçın, ILO Raporunun Örgütlenme Oranındaki Yanlışlığının Düzeltilmesi Gerektiğini Belirtti
ILO Genel Direktörü Guy Ryder ve ekibi tarafından hazırlanan rapordaki bir yanlışlığa değinen Yalçın, “Bu raporda Türkiye’de örgütlenme oranı yüzde 12 olarak gösterilmiş. Ancak Türkiye’de çalışma hayatı işçi ve memur olarak ayrılmış durumda, bu ayrımı iyi yapmak gerekiyor. Bir tarafta işçiler alanında yüzde 12, diğer tarafta kamu görevlileri alanında da yüzde 70’lik bir örgütlenme oranı mevcut, bunlarının ikisinin ortalaması alındığında, genel örgütlenme oranı yüzde 27 olarak ortaya çıkıyor. Rapordaki teknik hatanın düzeltilmesi gerekiyor, aksi takdirde Türkiye üzerine düzenlenen bu raporun Türkiye’ye bir haksızlık olacağı kanaatindeyim” diye konuştu.Daha sonra ise, toplantı Sonuçlarına ilişkin tasarı komisyonu oluşturuldu ve genel kurul tartışmaları değerlendirildi.Oturumun sonuna doğru, ILO Genel Direktörü Guy Ryder’ın raporu müzakere edildi. ILO 10. Avrupa Bölge Toplantısı’nın 3’üncü günü, ILO Genel Müdürü tarafından verilen resepsiyon ile sona ermiş oldu.Toplantının son günü ise yarın. ILO’nun yüzüncü yılının öncesi son toplantı İstanbul’da tamamlanmış olacak ve toplantı sonunda ‘Yüzyıl İçin İstanbul Girişimi’ yayımlanacak.